Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Hasan Suver, “Bugüne kadar ülke genelinde yetkilendirilen 9 bin 600 mimar mühendis tarafından yaklaşık 1,5 milyon binaya enerji kimlik belgesi verilmiştir. 2023 yılı itibari ile yeni yapı ruhsatı alacak belli büyüklükteki binalarda da uygulamaya başlanacak. Neredeyse sıfır enerji konsepti içinde binalarda enerji verimliliğini artıracak karbon salınımı ve çevre kirliliğini azaltacağız. Bu sayede enerji faturalarını en az yüzde 20 düşüreceğiz” dedi.
‘Sıfırın İnşası’ ana temasıyla düzenlenen Uluslararası Yeşil Binalar ve Şehirler Zirvesi başladı. Zirve kapsamında açılış konuşmasında konuşan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Hasan Suver, “Yeşil binalar için bütünleşik bina tasarımı, yapım ve yönetimi yapı malzemesi ve yaşam döngüsü değerlendirmesi iç ortam kalitesi, enerji kullanımı ve verimliliği, su ve atık yönetimi gibi konularda değerlendirmeler yapıyoruz. Aynı şekilde yerleşim yerleri içinde bölgesel ve yakın çevre profili, sürdürülebilir arazi kullanımı, ekoloji ve afet yönetimi, ulaşım ve hareketlilik, kentsel tasarım sosyal ve ekonomik sürdürülebilirlik başlıklarında değerlendirmeler yapıyoruz” dedi.
“Yeşil Sertifika sistemini kullanıma hazır hale getirdik”
Ülkemiz olarak yeşil bina markamızın belirlendiğini belirten Bakan Yardımcısı Hasan Suver, “Yeşil binaların değerlendirilmesi, derecelendirilmesi ve sürdürebilirliğinin tasdikini sağlayan yerli ve milli uygulama olarak ‘Yeşil Sertifika’ sistemini kullanıma hazır hale getirdik. Bu sistem sayesine bir binanın tasarımından kullanımına kadar geçen bütün süreçleri değerlendirebiliyoruz. Yeni yeşil sertifika sistemi binaların tasarım, yapı malzemeleri, iç ortam kalitesi, enerji verimliliği, su ve atık yönetimi ile inovasyon alanlarında değerlendirebileceğinden dolayı bu konularda faaliyet gösteren malzeme üreticilerinin de olumlu yönde etkileyecektir. Yeşil bina sertifikasına sahip binalar ve yerleşimler prestij yapılar olacaktır. Böylelikle yaşam alanlarımızın kalitesi artacak marka şehirler oluşturacağız. Yeşil binalar için bütünleşik bina tasarımı, yapım ve yönetimi yapı malzemesi ve yaşam döngüsü değerlendirmesi iç ortam kalitesi, enerji kullanımı ve verimliliği, su ve atık yönetimi gibi konularda değerlendirmeler yapıyoruz. Aynı şekilde yerleşim yerleri içinde bölgesel ve yakın çevre profili, sürdürülebilir arazi kullanımı, ekoloji ve afet yönetimi, ulaşım ve hareketlilik, kentsel tasarım sosyal ve ekonomik sürdürülebilirlik başlıklarında değerlendirmeler yapıyoruz” şeklinde konuştu.
“Enerji kimlik belgesini düzenlemek için yazılım programı geliştirdik”
‘Türkiye Çevre Ajansı’nın yeşil binaların değerlendirilmesi için yetkilendirildiğini ifade eden Bakan Yardımcısı Suver, “Yeşil binaların enerji tüketimlerini sınırlandırdık. 2011 yılından bu yana bakanlık olarak hazırlanmış olduğumuz merkezi program sayesinde ilgili uzmanlarımız tarafından üretilen enerji kimlik belgesi kullanılmaktadır. Bu kapsamda binalarımıza ait enerji tüketimi hesapları yapılarak binaların enerji performansı ve sera gazi emisyonunu belirliyoruz. Elde edilen bu verileri sınıflandırarak enerji kimlik belgesini düzenlemek için yazılım programı geliştirdik. Bugüne kadar ülke genelinde yetkilendirilen 9 bin 600 mimar mühendis tarafından yaklaşık 1,5 milyon binaya enerji kimlik belgesi verilmiştir. 2023 yılı itibari ile yeni yapı ruhsatı alacak belli büyüklükteki binalarda uygulamaya başlanacak, neredeyse sıfır enerji konsepti içinde binalarda enerji verimliliğini artıracak karbon salınımı ve çevre kirliliğini azaltacağız. Bu sayede enerji faturalarını en az yüzde 20 düşüreceğiz. Söz konusu binalarda enerji performans sınıfını yukarıya çıkartırken, enerji ihtiyacının en az yüzde 10’nu yenilebilir enerjiden karşılanması zorunluluğunu da getirdik” ifadelerini kullandı.