Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 84’üncü yılında Yaşar Üniversitesinde düzenlenen tören ile anıldı. Törende konuşan Yaşar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Alper, Atatürk’ün liderliğini sosyal psikoloji açısından ele aldı, “Atatürk kendi rızasıyla kendi gücünü azaltan bir lider, bu tarihte çok az karşımıza çıkıyor. Atatürk vaatlerde bulunmak yerine kendi vizyonunu açıklayıp halkın kendisine katılmasını istedi. Aslında istemese öncülük etmeyeceği, kendisine çok daha fazla yetki alıp kendi keyfine bakabileceği bir düzen kurabilirdi; ancak o bunun yerine bir vizyon getirme tercihinde bulundu” dedi.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 84’üncü yıl dönümü nedeniyle anma töreni, Selçuk Yaşar Kampüsündeki Atatürk büstüne çelenk konulması, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı.
Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 84’üncü yılının anıldığı törene; Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, Yaşar Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı Feyhan Yaşar, Rektör Prof. Dr. Cemali Dinçer, akademisyenler, öğrenciler ve çalışanlar katıldı.
Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Cemali Dinçer, “Geçmişten günümüze, birçok devlet insanının örnek lider olarak tanımladığı büyük Atatürk, çok kısa sayılabilecek bir yaşam süresi içerisinde gücü ve saygınlığı zayıflamış, çöken bir devleti yeniden yapılandırarak ardı ardına gelen köklü reformlar ile ‘En Büyük Emanetim’ diye belirttiği Türkiye Cumhuriyeti Devletini bizlere armağan ve emanet etmiştir. Atatürk gençliğe ve eğitime çok değen veren bir liderdi. Türk gençliğinin cumhuriyeti yaşatacak ruhla beraber, mesleklerinde de iyi yetişmelerini ısrarla istemiştir” dedi.
Öğrenci Konseyi Başkan Vekili Mehmet Musab Vicir ise “10 Kasım’ı bir matem günü görmek yerine, Atatürk’ün mücadeleci kişiliğini, milli hasretlerini, manevi yönünü daha iyi tanımak ve tanıtmak için eşsiz bir fırsata dönüştürmek gerekmektedir” diye konuştu.
Törenin ikinci kısmında “Atatürk, Liderlik ve Sosyal Değişim” başlıklı konferansta konuşan Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Alper, konuyu sosyal psikoloji açısından ele aldı.
Doç. Dr. Alper, “Atatürk sadece düşmanla savaşmadı, aynı zamanda hakkında idam fermanı çıkarıldı, çeşitli suikast girişimleri var, hayatının pamuk ipliğine bağlı olduğunu biliyordu. Bununla nasıl başa çıktığı, buna rağmen nasıl hareket ettiği onu cesur kılan şey oldu. 1919’da Samsun’a çıkışıyla bir süreç başladı. Rekabet etti. Bu kısım da sosyal devrimlerin başladığı yer. Toplumsal değişimleri çok sık görmüyoruz. Neden biz Atatürk ve arkadaşlarının imza attığı tarzda dönüşümlere sürekli tanık olmuyoruz? Sosyal psikolojide sistemi meşrulaştırma kuramı var. Kuram, içinde bulunduğumuz politik, ekonomik sistem her neyse onu meşrulaştırmaya ve normal görmeye eğilimli canlılar olduğumuzu söylüyor. Bunun nedeni epistemik ve varoluşsal ihtiyacımız. Toplumsal dönüşüm için liderlerin halkı, var olan kurulu düzenin artık epistemik ve varoluşsal ihtiyaçları karşılamadığına ikna etmesi gerekiyor, Atatürk bunu başarabilen ender liderlerden biridir” dedi.
"Atatürk kendi rızasıyla kendi gücünü azaltan bir lider"
Atatürk’ün dönüşümsel bir lider olduğundan bahseden Doç. Dr. Alper şunları söyledi:
“Atatürk padişahı değiştirebilirdi, kendisi padişah olabilirdi; ama onun yerine çok daha radikal bir değişiklik yaptı. O zaman ilerleme kaydetti. Burada Atatürk’ün dönüşümsel liderlik özelliğini görüyoruz. Atatürk vaatlerde bulunmak yerine, kendi vizyonunu açıklayıp halkın kendisine katılmalarını istedi. Halka, kişisel ihtiyaçlarının çok ötesinde ve daha önemli konular olduğunu söyledi. Türkiye’nin bu şekilde yaşadığı birçok dönüşüm var. Aslında istemese öncülük etmeyeceği, kendisine çok daha fazla yetki alıp kendi keyfine bakabileceği bir düzen var ama onun yerine bir vizyon getirme tercihinde bulundu. Hiyerarşide ne kadar çok yukarı çıkarsanız yozlaşabilecek fırsatınız da artıyor. Böyle pozisyonlara gelen kişilerin karakteri, kişiliği çok önemli. Atatürk de olumlu örneklerinden biri. Atatürk kendi rızasıyla kendi gücünü azaltan bir lider. Bu tarihte çok az karşımıza çıkıyor. Biz neden Atatürk gibi kendinden feragat eden, halkı için kendisinden eksiltip halkından artıran liderleri daha çok görmüyoruz? Çünkü liderlik pozisyonuna gelme noktasında da daha karanlık kişilik özelliklerine sahip insanlar daha çok yükselebiliyor.”
Tören, Yaşar Üniversitesi Tiyatro Topluluğu’nun ‘Atatürk Oratoryosu’ gösterisiyle sona erdi.