Avrasya Stratejik Araştırmaları Merkezi (ASAM) Başkanı Musa Serdar Çelebi, “Kur’an yakılarak Müslümanlar tahrik edilmeye çalışıldı ve bunu Müslümanların aleyhine kullanacak pozisyonlar arandı” dedi.
Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de “Spesifik Bir Irkçılık ve Ayrımcılık Biçimi Olarak İslamofobi" başlıklı uluslararası konferans son gününde panellerle devam ediyor. Bakü Uluslararası Multikültüralizm Merkezi, Azerbaycan Uluslararası İlişkilerin Analizi Merkezi ve G20 Dinlerarası Forumu tarafından “15 Mart İslamofobi ile Mücadele Uluslararası Günü” dolayısıyla düzenlenen konferansa, dünyanın 34 ülkesinden bilim insanları, din adamları ve uzmanlar katıldı. Konferansta Müslüman karşıtlığı ile mücadelede farklı yaklaşımlar, Avrupa ülkelerinde Müslüman karşıtlığı, dünya medyasında Müslüman karşıtlığı gibi konularda konuşmalar ve sunumlar yapıldı.
Bakü’de İslamofobi ile Mücadele Günü vesilesiyle düzenlenen konferansın son toplantılarını yaptıklarını belirten Avrasya Stratejik Araştırmaları Merkezi (ASAM) Başkanı Musa Serdar Çelebi, “Malumunuz Birleşmiş Milletler 15 Mart gününü İslamofobi ile Mücadele Günü olarak ilan etti. Azerbaycan da bu konuda çok ciddi bir inisiyatif aldı. Multikültüralizm dairesi ve yanındaki emektaşlarıyla çok güzel bir bütündür, bütün Müslüman ülkelerden temsilciler geldiler. Çok hayırlı bir toplantı oldu” dedi.
“Kur’an yakılarak Müslümanlar tahrik edilmeye çalışıldı"
Sadece Avrupa’da ve Hristiyan ülkelerinde değil, Müslümanların yaşadıkları bütün ülkelerde de artık İslam karşıtlığıyla (İslamofobi) Müslümanların sindirilmek ve elindeki güçlerin tüketilmek istendiğini söyleyen Çelebi, “Bu herkesin bildiği bir şey. Adam entelektüel bir adam, her şeyden anlıyor. İslam’la ilgili haberi yok. Kur’an ne diyor haberi yok. Azerbaycan’da bir İncil yakılabilir mi? Asla. Türkiye’de bir İncil yakılır mı? Yakılmaz. Bunlar bizim kitabımız. Bunları kutsal kitaplar olarak görüyoruz. İslam dünyası böyle bakarken Avrupa’da yasaklarla, tehditlerle, cezalarla, göz göre göre Kur’an yakılarak Müslümanlar tahrik edilmeye çalışıldı. Sonra da bunu yine Müslümanların aleyhine kullanacak pozisyonlar aradılar" şeklinde konuştu.
“Bir yığın çalışma yapmak lazım”
Avrupa ülkelerinin aklını başına alması gerektiğini ifade eden Çelebi, “Kendi çocuklarına daha ilkokulda Kur’an’ı öğretecekler. İslam nedir? Kur’an-ı Kerim ne diyor? Diğer dinlere nasıl bakıyor? Efendim insanları kafamız istediği gibi öldürebilir miyiz? Onlara zarar verebilir miyiz? Bunların hepsi yasak dinimizde. Bunun ötesinde bir yığın çalışma yapmak lazım. Örgütlenmek kim? Kim destekliyor? Hangi mantıkla insanları harekete geçiriyorlar? Hangi mantıkla karşımıza getiriyorlar? Bunun için yani yumuşak dokunuşlarla mücadeleyi, tamam ülkeler, hükümetler yapacak ama devletlerimiz, bütün İslam devletleri Avrupa ülkelerine göz hizasında gelecek ve diyecekler ki, ’arkadaş sen demokrasiden, insanlıktan bahsediyorsun ama bu ülkede benim dinime saygı göstermiyor.’ Edirne’de, Haliç’te Bulgar kiliselerini devlet parasıyla restore ettik. Neden? Onlar bizim bir parçamız, bu toprağın çocukları. Selçuklu Devleti kurulduğu zaman nüfusun yüzde 50’den fazlası gayrimüslim ve gayri Türk’tü. Bakın hadise bu. İşte insanlık burada yatıyor. Bunun böyle olması maalesef saldırıları önlemiyor. Bizim çalışmamız, gayret etmemiz lazım. Uğraşacağız, bunun için buradayız ve devam edeceğiz" dedi.