AK Parti İzmir İl Başkanlığı tarafından Çiğli Arıtma Tesisi Sahası kapısı önünde yapılmak istenen basın açıklamasında, AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli ve özel güvenlik görevlileri arasında arbede yaşandı.
AK Parti İzmir İl Başkanlığı tarafından İzmir’de yaşanan koku sorunu sebebiyle Çiğli Arıtma Tesisi Sahası kapısı önünde yapılmak istenen basın açıklamasında arbede yaşandı. Kapının önüne giden AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli ve partililer, özel güvenlik görevlilerinin kapının önünde durmasına tepki gösterdi. Güvenlik görevlilerine tepki gösteren Başkan Sürekli, “Kim talimat verdiyse çok ayıp. Duruşa bakın asker duruşu. Ne bu faşistlik? Ne bu rezalet? Bu duruş ne, düzeltin bu duruşu. Biz terörist miyiz? Ama teröristlerle beraber olanları biliyoruz. Kendileri gibi zannetmesinler” diyerek güvenliklerin arasından sahaya girmek istediği sırada arbede yaşandı. Kısa süreli arbedenin ardından Sürekli ile partililer sahaya girdi.
Sahaya giren Sürekli, özel güvenlik görevlilerine dönerek haklarında savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını ifade ederek, “Biz sizin genel başkanınız gibi devlet kurumlarını basmıyoruz” şeklinde konuştu.
Basın açıklamasına AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli’nin yanı sıra, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, AK Parti Çiğli İlçe Başkanı Sedat Karatekin de katıldı. Alanda açıklama yapan Başkan Sürekli, “Cumhurbaşkanımız geçen gün ulusa seslenişinde 2023 vizyonumuzu Türkiye’nin 100 yılı mottosuyla açıkladı. AK Parti Türkiye’nin 100 yılı diyor. Onlar, 100 yılın en büyük koku sorununu bu dönemde yaşattılar. 100 yılın koku sorunu İzmir’de yaşandı bu dönemde. CHP ve Tunç Soyer döneminde 100 yılın koku sorununu yaşadık, yaşıyoruz. Yaşamaya da devam edeceğiz. Bunlar iyi günlerimiz. Bütün telaşları bundan kaynaklı” dedi.
Koku sorununa 4 yıldır dikkat çektiklerini ifade eden Sürekli, “Cumhurbaşkanımız 10-15 yıldır bu konuya değiniyor ve vurgu yapıyor. CHP belediyeciliği demek çöp, çamur, çukur demek. Bunların sonucu da koku. Çamur konusunun en önemli olduğu alan bulunduğumuz alan. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olduğunda ‘3 sene sonra körfezde yüzeceğim’ dedi. Konu oradan başladı, kendisi başlattı. İncelemeden, araştırmadan böyle bir vaatte bulundu. Çünkü yalan söylemeye ve boş vaatlere alışmışlar. İzmirlinin iradesine ipotek koyduklarını sanarak İzmirlileri boş vaatlerle meşgule diyorlar. Sonuçta seçildiler. İzmirlinin iradesi başımızın üzerinde. 3,5 yıl oldu, 4. yıla giriyoruz. Yüzmeyi artık bir tarafa bıraktık. Kendisi de bıraktı. İlk önce bir deneme yaptı. Dış körfezde yine bir algı operasyonu, İzmirliyi aldatma operasyonu yaptı. Tabi bizler bunu çürüttük. İç körfezde yüzülemeyeceği, bu vaadin boş olduğu tartışmasız kabul edilmiştir” diye konuştu.
“Koku sorununu bu yıl hepsi kabul etti”
Büyükşehir yetkililerinin koku sorununu kabul etmede geç kaldığını savunan Sürekli, “İzmir’de koku sorunu geçtiğimiz yıllarda vardı. Cumhurbaşkanımız da buna dikkat çekiyordu. Ancak bu yıl evlerimizde oturamadık. Sokaklarda kokudan dolayı yürüyemez hale geldik. Özellikle Çiğli, Mavişehir ve Güzelyalı’da koku sorunu hat safhaya ulamışken gerilere doğru da koku nüfuz etti. Bu sorun çözülür mü? Bu sorun kısa vadede ve orta vadede çözülmez. Uzun vadede çözülür. Neden CHP belediyeciliği bunu çözemez? Çözemediler ve çözemezler de. Tespit, teşhis ve tedavi yanlış. Bu zihniyetle bu çözülmez. İlk önce, ‘Koku sorunu yok’ dediler. Bizim büyükşehir belediye meclis üyemiz burnuna mandal taktı alay ettiler. ‘Gel Mavişehir’de gezelim’ dediler. Yalan söylediler. Koku sorununu bu yıl hepsi kabul etti. Kabul edilmeyecek bir durumda da değildi. Bunun neden onlara göre körfez kirliliğiydi. Bunun sebebini de Gediz Nehri’nin körfezi kirletmesine bağladılar. Yanlıştı, yalandı, algı operasyonuydu. Söyledik. 2 yıl önce Büyükşehir Belediye Başkanı İzmir’i ve körfezin kokusunu bıraktı Gediz’in doğduğu yere gitti. Algı operasyonları yaptı. İzmirlileri yine oyaladı. Kendince bir film çekti ve vizyona soktu. Ama Gediz Nehri kirletmiyordu körfezi. Çünkü Gediz, dış körfeze akıyordu” şeklinde konuştu.
“Yüzde 70’i arıtılamıyor”
Koku sorununun kaynaklarını açıklayan Başkan Sürekli, “Biz sorunu anlattık. Körfezin kirlilik sebebi nedir dedik. Bilimsel konuştuk. Siyaset ve demagoji yapmadık. Doğruları söyledik. Muhalefete kulak verin dedik. Vermediler. Körfezin kirlilik sebepleri 3 tanedir. Birincisi, dereler. Körfeze akan dereler kirlilik oluşturuyor. Bu dereleri ıslah için yaptığınız çalışmalar külliyen yanlıştır. Bu yanlıştan dönün dedik. İkincisi, yağmur suyuyla kanalizasyon aynı hattan gidiyor. Bunların derhal ayrıştırılması lazım dedik. 5 bin km yağmur suyu hattı yapılması lazım dedik. Onlar bu süreçte 642 km yapmışlardı ve bu yüzde 12’lik bir dilime tekabül ediyordu. Şimdi yüzde 15’lerde. 5 bin km yağmur suyu hattı yapılması gerekirken şu an geldikleri nokta 850 km. Yine yaya kaldılar. Esas körfezin kirleticisi ve kokunun kaynağı, bizi sokmak istemedikleri, provokasyon yaptıkları, asker gibi, polis gibi güvenlik görevlilerini dizdikleri yerden kaynaklanıyor. Telaşları da bu. İki tane yan madde var bir tane esas madde var. İzmir’in ana kirlilik nedeni Büyük Kanal Projesi’nin çalışmamasıdır. Büyük Kanal Projesi 4 faz olarak planlanmıştır, 3 faz yapılmıştır. İdeali, doğru olanı, sonuç alınması için yapılması gerekeni Avrupa’da da incelendiğinde 4-5 faz olması lazımdır. Burada da 4 faz olarak planlanmıştır ancak Büyük Kanal İzmir’de 3 fazdır. 4. fazın ihalesini 10 yıldır yapamadılar, 4. faz yapılmalıdır, ancak 10 yıldır yapamadılar. En son ihalesini 24 Ağustos’ta iptal ettiler, kredisi de hazırken. Bu faz olmadan Büyük Kanal Projesi çökmüştür. Zaten diğer 3 fazdaki durum da içler acısıdır. 4. faz olmayınca, 3 fazda teknolojik yenilemeler yapılmadığı için Büyük Kanal Projesi çökmüş ve fiilen bitmiştir. Bu proje yüzde 30 ile çalışmaktadır. Bu ne demektir? İzmir’in bütün atıkları, kanalizasyonu toplanıyor Çiğli’ye de toplanıyor ve bunun yüzde 30’u arıtılıyor, yüzde 70’i arıtılamıyor. Yüzde 70’ı nerede? Bizi sokmadıkları yerde. Niye telaşları var diye merak edildi. Biz CHP Genel Başkanı gibi kamu kurumlarını basmıyoruz, kamuya açık alana geliyoruz. Geçen sene tekneler ile gelmiştik ve çamura saplanmıştık. Yığınla denizin önündeki alana biriktiriyorlar atığı. Gerçekler burada. Onlar sanal dünyada yaşıyorlar, biz gerçeklerin olduğu yerdeyiz” dedi.
Tesiste üretilen çamurun bertarafının da yapılmayıp deniz kenarında depolandığını söyleyen Sürekli, “Çalışan 3 fazdan yapılan arıtma sonucu çıkan çamurlar ne oluyor? Bu çamurlar normalde kurutma tesisinde kurutulması lazım. Planlamada normalde kurutma tesisi de var. 3 fazda çıkan çamurla kurutulmalıydı burada. Bu tesis olmadığı için çamurlarda denizin önünde bir alan bulmuşlar ve oraya çamurları döküyorlar. Denizin önünde bir alan bulmuşlar, oraya da bir alan yapmışlar. Çamuru da döküyorlar, üstüne de kireç örtüyorlar. Yıllık büyükşehir belediyesi burada 20 milyon lira kireç maliyetiyle karşı karşıya kalıyor. Burası da doldu, çamuru dökecek, üzerini kireçle kapatacak yer de yok. Ne yapacağız bu 3 fazdan çıkan çamuru? Muradiye’ye götürüyorlar ve 50 milyon lira nakliye bedeli ödüyorlar. Sonuçta burada arıtılmayan yüzde 71 kanalizasyon artığı, bu alanda depolanmış ve İzmir kokuyor. Diğer kısmı denizin altında bir alana gömülmüş, üstüne kireç yapılmış. Bir kısmı da Muradiye’ye gidiyor. İşte kokunun kaynağı burada. Bütün telaşları burada” ifadelerimi kullandı.
İzmir’in artırma tesisi sayısında Türkiye’de 1. sırada olmasına ilişkin soruyu da yanıtlayan Başkan Sürekli, anket sonuçlarına dikkat çekerek, “Anketler var ellerinde, telaşları ondan. Bu anketler ne diyor biliyor musunuz? Merkez ilçelerde kokudan çöpten ve çamurdan dolayı hızlı bir eriyişleri var. Çevre ilçelerde zaten Cumhur İttifakı’nın bariz üstünlüğü var. Şimdi merkezde de üstünlüklerini kaybediyorlar. Telaş buradan kaynaklanıyor” diye konuştu.