AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Elazığ, depremden etkilenmesi bakımından 11’inci il olarak afet bölgesi olarak değerlendirilecektir" dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) sonrası önemli açıklamalarda bulundu. Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla Elazığ’ın depremden etkilenmesi bakımından 11’inci il olarak afet bölgesi olarak değerlendirileceğini aktardı.
“200 binden fazla vatandaşımız başka illere tahliye edilmiş oldu”
Bölgede son yüzyılda yaşanan en büyük doğal afetle karşı karşıya olunduğunu söyleyen Çelik, bu sebeple genel afet bölgesi olarak ilan edilen illerde yoğun bir faaliyet gerçekleştiğine dikkat çekti. Çelik, "Vatandaşlarımızın dışarıda kalan vatandaşlarımızın ihtiyaçlarının giderilmesi açısından da devletin ve milletin bir seferberlik halinde nasıl bütünleşerek bu yardımlara koştuğunu hep beraber görüyoruz. AFAD, Jandarma, Kahraman Silahlı Kuvvetlerimiz, ambulans ekipleri, gönüllüler, her kesimden vatandaşlarımız, bir şekilde bu depremle mücadelenin bir parçası olmaya gayret gösteriyor. Herkese şükranlarımızı sunuyoruz. Bu afetle mücadele bu şekilde sürdürülmeye çalışılıyor. 200 binden fazla vatandaşımız başka illere tahliye edilmiş oldu” dedi.
"Siyaset yapılmasın diye o bölgeye gidenler miting yaparcasına bir yıkım siyaseti gerçekleştirseler de bunların hepsine cevap vereceğimiz zaman var"
Gündemlerinin yaraları sarmak olduğunu ifade eden Çelik, siyasi tartışmalar için uygun bir ortamın olmadığını belirterek, "Biz hepimiz afet bölgelerinde olduğumuz için siyasi tartışmaların parçası olmadık, olmayacağız. Siyaset yapılmasın diye o bölgeye gidenler miting yaparcasına bir yıkım siyaseti gerçekleştirseler de bunların hepsine cevap vereceğimiz zaman var. Önceliğimiz canlarımızı enkaz altından kurtarıp yaraları sarmak vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmak” diye konuştu.
Türkiye’nin dünyanın her tarafından yaklaşık 100 ülkeden yardım talebine cevap verildiğini aktaran Çelik, yaşanan depremin devleti değil devletlerin gücünü aşan bir afet olduğu konusunda herkesin mutabık olduğunun altını çizdi.
Deprem sonrası ulaşılamayan yerlerin aksaklıkların söz konusu olduğunu dile getiren Çelik, sahaya hakim olan asli şeyin kardeşlik, koordinasyon, ekiplerin verdiği büyük mücadele olduğunu kaydetti. Hem devletin organlarının hem gönüllü vatandaşların çabalarıyla afetle mücadelenin büyük bir gayretle devam ettiğini dile getiren Çelik, yabancı arama kurtarma ekiplerinin ağzından yayılan beyanlarla ilgili gerçek olmayan yayınlar yapıldığını söyledi.
Yardımların devam edeceğini söyleyen Çelik, hiçbir vatandaşın sahipsiz bırakılmayacağını kaydetti. Sosyal medya üzerinden dezenformasyon oluşturulduğunu söyleyen Çelik, "Hatay’da baraj yıkıldı haberleri, arama kurtarma ekiplerinden tutun da güvenlik açısından vatandaşımızın paniğe kapılması açısından en büyük yalanlardan birisi olarak kayıtlara geçti. Yine Çevre Şehircilik Bakanlığının hasarlı binası yıkılırken kayıtlar yok edilecek diye infial oluşturulmaya çalışılıyor. Türkiye içinde bütün bu acının içinde iç çatışma çıkarmaya çalışan vahşi yaklaşımlar da görüldü" dedi.
"Evlatlarımız koruma altıdadır. Hiçbir şekilde sahipsiz olmaları söz konusu değildir"
Yalan haberlerle ilgili hukuki açıdan gereğinin yapılması için irade ortaya konulduğunu belirten Çelik,
yaralanmış, sahipsiz kalmış, annesi babası bulunamayan çocukların devletin koruması altında olduğunu ifade etti. Çelik, "Bu çocuklar, evlatlarımız koruma altıdadır. Hiçbir şekilde sahipsiz olmaları söz konusu değildir. Burada esas olan büyük bir fedakarlık sahiplenme duygusuyla her vatandaşımıza ulaşamaya dönük gayrettir. Bu çocuklarımızın güven altında olduğunu ifade etmek isterim. Genç arkadaşlarımız gönüllü anne olmuşlar, bu çocuklarımızla ilgileniyorlar. Bu çıkan haberler konusunda tedbirden güvenlik güçlerimiz çocukların korunması için tedbirleri almış, onlar devlete millete emanettir. Hiç bir şekilde çocuklar sahipsiz kalmayacaktır" açıklamasını yaptı.
"Hasarlı binalara girilmemesi gerekiyor"
Vatandaşların hasarlı olmayan binalara girmesini engelleyen bir tedirginlik yayıldığını söyleyen Çelik, "Hasarlı binalara girilmemesi gerekiyor. Bu çalışmalar bakanlığımız tarafından son derece hızlı şekilde yapıldığını ifade etmek isterim. Devletin bütün kurumları çeşitli partiden belediyeleri STK’lar AFAD koordinasyonunda yürütülen bu çabalara destek verdiği oranda hem eldeki imkanlar verimli şekilde kullanılmış oluyor hem de ulaşılacak yerlere doğru şekilde ulaşmış oluyor. Bu kaynaklar yaralarımızın sarılması için doğru şekilde sevk ve idare edilmiş oluyor" diye konuştu.
Hırsızlık olayları üzerinden bütün sahadaki gerçekliğin bu olduğu yönünde algı oluşturmaya çalışıldığını söyleyen Çelik, herkesin birlik beraberlik içinde olduğunu belirtti. Yağma söz konusu olduğunda vatandaşlara kendilerinin müdahale etmemesi çağrısı yapan Çelik, Türkiye’de hukuksuzluk var gibi tablo oluşmasının doğru olmadığını kaydetti. Çelik, "Afet bölgesindeki arkadaşlarımız biliyor orada tam kardeşlik tam dayanışma var. Türkiye’de böyle bir tablo var gibisinden resim çizmeye çalışanların kötü niyetlerini farkındayız" dedi.
"Vatandaşlarımızdan istirhamımınız bu kışkırtıcı beyanları iyi değerlendirmesidir"
Eski bir siyasetçi tarafından sınır kapılarının açıldığı iddiasının ortaya atıldığını söyleyen Çelik, "Bu kadar sorumsuz gayri ahlaki açıklama yapılabilir mi? Oraya yardım gitmesi ile ilgili tabii ki kapılar açık. Bu ortamda daha çok mülteci alınıyor, daha çok Suriyeli geliyor gibisinden yalanın yayılması son derece vahşi, sorumsuz bir yaklaşım. Vatandaşlarımızdan istirhamımınız bu kışkırtıcı beyanları iyi değerlendirmesidir. Bunlar, ırkçılık başka bir takım zararlı yaklaşımları tetiklemek isteyen sorumsuz davranışlardır" ifadelerini kullandı.
AK Parti Sözcüsü Çelik, bugünkü MYK toplantısının tek gündemle, deprem gündemiyle toplandığını belirterek, "Toplantı sonrası arkadaşlarımız afet bölgesine gidecek. Cumhurbaşkanımızın afet bölgesine ikinci ziyareti söz konusu olacak. Depremzede fertlerin hiçbiri sahipsiz kalmayacak. Her kesimden vatandaşımıza, kurumumuza şükranlarımızı sunuyoruz. Sivil toplum örgütlerinin meşrebine, mezhebine göre ayrımcılığa uğradığı şeklinde haberle yayılıyor. Böyle bir şey söz konusu olmaz. Bizim hassasiyetimiz, belli bir gurup vatandaşımız ben bu sivil toplum örgütü üzerinden yardım yapacağım, katkı sağlayacağım diyorsa buna sözümüz yoktur. Yardımları toplarlar, bunların denetlenmesi söz konusu olacaktır. Bazen görüyorsunuz ki belli bir bölgeye çok sayıda yardım giderken başka bir bölge ihmal edilebiliyor" dedi.
"Orada ben işin ucundan tutayım diyen hiçbir siyasi parti sivil toplum örgütü engellenmedi"
Sivil toplum örgütlerinin devletin kurumlarıyla koordineli çalışmasının yardımların eşit dağılımı için yararlı olacağını ifade eden Çelik, "’Hiçbir yerde devlet yok, devlet kurumlarının olduğu yerde başarısızlık var. Sivil toplum örgütleri devletten daha büyük güce sahipmiş’ gibi söylem üretiliyor. Afetle mücadele konusunda uzman kurumlar var. Bütün sivil toplum örgütlerinin koordine olacak şekilde konumlanması yaraların sarılması bakımından kıymetidir. Devlet milletin devletidir. Sivil toplum örgütleri vatandaşlarımıza çeşitli alanlarda hizmet üretmek için kurulmuşlardır. Bu noktada koordinasyonsuzluk olması yardımların heba olmasına vatandaşımızın yaralarını sarmak noktasında zaman kaybına, imkan kaybına sebep olacaktır. Orada ben işin ucundan tutayım diyen hiçbir siyasi parti sivil toplum örgütü engellenmedi" dedi.
Bülent Arınç’ın "seçim ertelenmeli" çıkışını da değerlendiren Çelik şunları söyledi:
"Arınç bir takım görüşler paylaşmış. Bunun bizim adımıza ortamı yoklamakla ilgili bir davranış olduğunu söylüyorlar. Arınç’ın açıklaması partimizin herhangi bir kurumsal görüşünü bağlamamaktadır. AK Parti ile ilgisi yoktur. Bu her can kurtulduğunda yüce Allah’ın adını zikretmeye devam edeceğiz. Bu konudaki kara propagandaları kınadığımızı ifade etmek istiyorum."