Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Rektörlüğü, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkez Müdürlüğü, Kocatepe-Büyük Taarruz Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürlüğü, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölüm Başkanlığı ve Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanlığı tarafından “Çanakkale Ruhunu Anlamak” paneli düzenlendi.
Moderatörlüğünü AKÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gürsoy Şahin’in yaptığı panelde Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Altıntaş ile Kocatepe-Büyük Taarruz Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü, Rektörlük Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sadık Sarısaman konuşmacı olarak yer aldı.
Panelin moderatörlüğünü yapan Prof. Dr. Gürsoy Şahin, 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli depremlerde ve yaşanan sel felaketinde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı yaralılara acil şifalar diledi. Şahin, “Deprem 11 ilimizi fiziki olarak ama aslında 81 ilimizi çok derinden etkiledi. Bir anlamda kolumuz, kanadımız kırıldı; çok fazla kayıplarımız oldu. Üzüntümüzü yaşarken bir taraftan da geleceğe dönük umutlarımızı canlı tutmak zorundayız” diye konuştu.
Tarihin, bilge bir öğretmen olarak örnekler sunup, dersler verdiğini ifade eden Şahin, “Çanakkale’den örnek vermek yerinde olacaktır. Toplamda 250 bin civarında bir zayiat var, hastalar, şehitler ve esirlerle birlikte. 108 yıl önce Çanakkale’de, 101 yıl önce Kocatepe’de verdiğimiz kayıplara ve çektiğimiz sıkıntılara rağmen bu zorlukların ve badirelerin üstesinden geldiysek bugünde Türkiye Cumhuriyeti Devleti milleti ile beraber bu badirelerin, felaketlerin üstesinden gelmeyi başarabilecek yetenek ve güçtedir. 1914 yılında başlayan 1. Dünya Savaşı, 2018 yılında sona erdi ve bu 4 yıllık savaş boyunca her cephede bir destan yazıldı. Ancak Çanakkale’de her Mehmetçik bir destan yazmıştır” dedi.
Kilitbahir, Seddülbahir ve Kale-i Sultaniye klasik savunma sisteminin en önemli ayaklarıdır
Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Altıntaş, “Çanakkale Deniz Muharebeleri” konusunu anlattı. Çanakkale Deniz Savaşlarının 3 Kasım 1914 tarihinde başladığını söyleyen Altıntaş, şunları kaydetti:
“3 Kasım 1914 tarihinde dönemin en önemli deniz kuvveti İngiliz savaş kruvazörleri Çanakkale önlerine konuşlanarak, 10-15 kilometre mesafeden Çanakkale Boğaz tabyalarını topa tuttular. Çanakkale Boğaz tabyaları 2 gruba ayrılır. İngiliz Donanması Anadolu Yarımadasında Kumkale ve Beşige Bölgesini topa tutmuşlardır. Çanakkale Boğazı 63 kilometrelik uzunluktadır. Seddülbahir ve Beşige Bölgesi, boğazın Ege’den Marmara’ya açılan ilk giriş noktasıdır. Boğazdan ilerledikten sonra Kepez, Karanlık Liman Bölgesi 6,5 kilometrelik bir genişliğe sahiptir. Boğazın en dar bölgesi de Kale-i Sultaniye bölgesiyle Eceabat ve Kilitbahir Bölgesi olarak adlandırılan bölgedir. 1200 metrelik bir açıklığa sahiptir. Osmanlı savunma sistemine bakıldığı zaman Kilitbahir, Seddülbahir ve Kale-i Sultaniye klasik savunma sisteminin en önemli ayaklarıdır.”
İngilizlerin Seddülbahir’e 25 Nisan günü 5 ayrı noktadan çıkarma yaptığını ifade eden Sarısaman, “Bir de Kabatepe’ye çıkartma yaptılar. 25 Nisan günü Kara Muharebeleri başlamış oldu. Bu Kara Muhaberelerinde Liman Paşa’nın düşüncesi İngilizler karaya çıksınlar, biz hemen sahilde onlara karşı çıkmayalım içeride mücadeleyi verelim idi. Liman Paşa’nın düşüncesine göre İngilizlerin denizden de alacakları destekle beraber sahilde savunma yaparsak birliklerimizi imha edecekleri yönündeydi. Bu mantıksız değil. Fakat İngilizlerin çıkartma yapacakları yerlerdeki tahmini tutmadı. Mustafa Kemal’in düşüncesine göre çıkartma Seddülbahir ve Kabatepe arasından yapılacaktı” dedi.