Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Uzman Psikolog Serra Hacısalihoğlu, yaşanan afetlerin ardından nasıl davranılacağının bilinmediğini belirterek, “Böyle bir durum yaşayan kişilere doğru müdahaleyi bilemeyebiliyoruz. Yanlış şeyler söyleyebiliyoruz. O yüzden herkesin bilmesinde fayda var. Söylenmemesi gereken cümleler var. Mesela, ‘bak işte hayatta kaldın şanslısın daha ne istiyorsun’ gibi bir cümlenin bir afetzedeye söylenmemesi gerekiyor. Hatta ilk aşamalarda yapılması gereken tek şey sadece yanında durmak ve dinlemek” dedi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde (KTÜ) "Afet İletişim İş Birliği" paneli düzenlendi. Prof. Dr. Osman Turan Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen panele KTÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Öğretim Üyesi Dr. Evrim Özkorumak Karagüzel ve Uzman Psikolog Serra Hacısalihoğlu ile AKUT Trabzon Lideri Köksal Ofluoğlu konuşmacı olarak katıldı. Panelin açılış konuşmasını yapan İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Doç. Dr. Ayça Eminoğlu, afetlerin doğanın bir gerçeği olduğunu belirterek, “Deprem ve sellerden sonra bir kez daha gördük ki afet kaçabileceğimiz bir şey değil. Doğanın bir gerçeği. Bu konuda her zaman her yönüyle öncesi, afet sırası ve sonrasında bir şekilde tedbirli olmamız gerekiyor. Yaşadığımız büyük afet bize şunu da gösterdi ki birçok konuda çok hazırlıksızız. Öncelikle koordinasyon, yardım, travma sonrası ve sonraki süreç için bu yönde merkezimize gelen talepler ve bizimde gözlemlediğimiz ihtiyaçlar doğrultusunda bu paneli oluşturma ihtiyacını hissettik” ifadelerini kullandı.
“Profesyonellerden önce kişilerin aile ve sosyal desteklerinin sağlanması önemli”
Panele konuşmacı olarak katılan KTÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Evrim Özkorumak Karagüzel ise basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Aslında psikolojik müdahale daha sonraki aşamalarda gelen bir şey. İlk olarak kişilerin sosyal ve fiziksel desteğini sağlanması önemli. Onun üzerine bu destek sağlandıktan sonra psikolojik olarak kişilere destek verilebilir. Böyle bir afet sonrasında bazı ruhsal belirtilerin ortaya çıkması çok anormal, beklenmeyen bir durum olarak görülmüyor. Anormal bir durum karşısında ortaya çıkan normal tepkiler olarak kabul ediliyor. O nedenle müdahaleden çok ziyade takip öneriliyor. Ancak yüksek riskli gruplarımız varsa veya belirti açısından riskli gördüğümüz gruplar varsa bunların takibi öneriliyor. Genel olarak afetten etkilenen kişilerle beraber olmak, dinlemek, anlamaya çalışmak, duygularını paylaşmasına izin vermek. İstedikleri miktarda anlatmalarını sağlamak ve orada onlar için olduğumuzu vurgulamak bize düşen kısım. Profesyonellerden önce kişilerin aile ve sosyal desteklerinin sağlanması önemli. Tüm bunların bir organizasyon şeklinde planlanması gereken şey” şeklinde konuştu.
“İlk aşamalarda yapılması gereken tek şey sadece yanında durmak, dinlemek”
KTÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Uzman Psikolog Serra Hacısalihoğlu ise, psikolojik ilkyardımı herkesin uygulayabileceğini vurgulayarak, “Yani bu eğitimi alan herkes uygulayabilir. Uzman veya doktor olması gerekmiyor. Gönüllü olması yeterli. Önemli olan ilk etapta afete uğrayan kişilerin yaşamları ile ilgili sorunlarla baş etmelerini sağlamaya çalışmak olmalı. İlk etaplardaki sorunlarda genellikle barınma, hayatta kalma bu alanlarda yaşadıkları stresle, psikolojik sorunlarla baş etmelerini kolaylaştırmaya çalışmak, düzene koymaya çalışmak” diye konuştu.
Psikolojik ilkyardımı herkesin bilmesinde fayda olduğuna dikkat çeken Hacısalihoğlu, “Psikolojik ilkyardım bu dönemlerde daha revaçta. Bu eğitimi artık derneklerde, kurumda veriyor. Bu kadar felaket yaşanan bir ülkede mutlaka gerekli olan bir şey. İlk etapta nasıl davranacağımızı bilmiyoruz. Böyle bir durum yaşayan kişilere doğru müdahaleyi bilemeyebiliyoruz. Yanlış şeyler söyleyebiliyoruz. O yüzden herkesin bilmesinde fayda var. Söylenmemesi gereken cümleler var. Mesela, ‘bak işte hayatta kaldın şanslısın daha ne istiyorsun’ gibi bir cümlenin bir afetzedeye söylenmemesi gerekiyor. Hatta ilk aşamalarda yapılması gereken tek şey sadece yanında durmak, dinlemek. Çok müdahale etmek deyince çok fazla şey söylemek olarak algılıyoruz. Sadece o sırada dinlemek bile çok büyük bir destek aslında. O esnada ihtiyacı su, yemek bulmaksa bu süreçte yanlarında bulanmak. Dolayısıyla sadece yaşamsal şeyleri desteklemek bu süreçteki amaç olmalı” ifadelerini kullandı.
“Arama kurtarma ekiplerinin çalışma sonrası psikoterapi almalarında fayda var”
AKUT Trabzon Lideri Köksal Ofluoğlu da, arama kurtarma ekiplerinin de çalışma sonra psikoterapi alması gerektiğinin altını çizerek, “Arama kurtarma ekipleri de birer insan. Yaptıkları çalışmalardan etkilenebiliyorlar. Çalışma sonrasında mutlaka bir psikoterapi almalarında fayda var. Bizde bunu bütün gönüllü arkadaşlarımıza öneriyoruz. Kendimizde uyguluyoruz” dedi.