Acil Tıp Uzmanı, Afet ve Acil Tıp Derneği Başkanı Prof.Dr. Doğaç Niyazi Özüçelik, 11 ilde yıkıma neden olan 6 şubat depremlerinden ders çıkararak, Türkiye’nin her iline Mahalle Afet Gönüllüleri oluşturulması, UMKE gibi sağlık ekiplerinin yeniden modernize edilip içerisinde sağlıkçılarında olduğu kurtarma timlerinin oluşması gerektiğini kaydetti.
Erzincan Kent Konseyi tarafından bugün akşam saatlerinde düzenlenecek olan “Deprem ve Yaşamak” adlı panele panelist olarak katılmak üzere Erzincan’a gelen Acil Tıp Uzmanı, Afet ve Acil Tıp Derneği Başkanı Prof.Dr. Doğaç Niyazi Özüçelik, İhlas Haber Ajansı muhabirine önemli açıklamalarda bulundu.
Türkiye’nin dünyanın en kaliteli sağlık arama kurtarma ekiplerine sahip olduğunu ifade eden Prof.Dr. Doğaç Niyazi Özüçelik, “Afet bölgesinde en başarılı kurum çalışanlarından biriside sağlıkçılardı. 1999’dan beri herkes kendi üzerine düşen görevi yapsın diye yola çıktık. 99 bizim için bir milattı. Milat bitmiyor şimdi tekrar yeni bir milada başlıyoruz. Dedik ki binalarınız güçlensin. Bizde kendi kurtarma, sağlık ekiplerimizi oluşturalım. Şuanda iddia ediyorum dünyanın en kaliteli sağlık arama kurtarma ekiplerine sahibiz. Biz UMKE’yi Japonya’dan örnek alarak kurduk ondan daha tecrübeli hale geldik. Ama sıkıntımız şurada binalar. Yani biz insanlar aldığımız, tedavi ettiğimiz hastanelerimizin sağlam olması gerekiyor. En önemlisi bu. Hastaneler, binalar yıkılırsa şansımız azalıyor. Hatay’da, Kahramanmaraş’ta, Malatya’da hemen hemen her yerde Türkiye’nin her yerinden hekim, sağlık ekiplerimiz aktı deprem bölgesine. Dolayısıyla hekim grubu olarak tecrübeye sahibiz. Özellikle ben yöneticilerimizden rica ediyorum. Hastane ve okullar bizim için çok önemli. Hastane binalarımızın çok sağlam olması lazım.” dedi.
“UMKE gibi sağlık ekiplerini yeniden modernize etmek lazım”
Acil Tıp Derneği Başkanı Prof.Dr. Doğaç Niyazi Özüçelik, UMKE gibi sağlık ekiplerinin yeniden modernize edilmesi gerektiğini ifade ederek, “Türkiye’de arama kurtarma ekipleri yada UMKE gibi sağlık ekiplerini yeniden modernize etmek lazım. İçerisinde sağlıkçılarında olduğu kurtarma timlerinin oluşması lazım.
Bu deprem bize pek çok şey öğretti. Tıp ki 1999 depreminde öğrendiğimiz gibi. Biz 99 depreminden sonra şunu çok iyi anlamıştık. Sağlık dahil kurtarma ekiplerimizi yeniden organize edelim. Bu bizim yapabileceğimiz bir şey. Ben sağlıkçıyım bir doktorum. Biz bir seviyeye geldik. Ama şunu gördük. Biz diyorduk ki ben Van depreminde sağlık koordinatörüydüm. Biz İstanbul’dan geldim Türkiye’nin her yerini kurtarabiliriz. Ama yetmediğimizi gördük. Diyorduk ki İstanbul’da olursa bizi kimse kurtaramayacak. Dolayısıyla İstanbul’da yeniden bir hazırlanalım. Şimdi biz Erzincan’a gelirken bile Trabzon üzerinden geldik. Hava muhalefetinden dolayı. Erzincan’da bir deprem olsa biz İstanbul’da çok sayıda ekibimiz olduğu halde size yetişemeyeceğiz. Burada 99 sonrası yaptığımız Mahalle Afet Gönüllüleri gibi, aslında her kesimin hafif arama kurtarma ekiplerini mahallelerinde oluşturulması gerekiyor. Çünkü görüyoruz ki ilk 24 saatte birbirimizi kurtaracağız. Bizi kimse kurtarmaya gelmeyecek. Komşu komşuyu kurtaracak. Mutlaka buralarda da böyle örgütlenmenin olması gerektiğini öneriyorum. Tüm Türkiye için öneriyorum bunu. Buna ilaveten sağlık konusunda da halkımızın ilkyardım bilgisi son derece düşük. Afetlerde de nu daha belirgin hale geliyor. Halkımızın ilkyardım bilgisini ilkokuldan başlayarak tüm eğitim düzeyinde topyekun bir seferberliğe gitmesi gerekiyor. Temel ilkyardım bilgisi, temel arama kurtarma bilgisi halkımıza öğretmemiz gereken en önemli konulardan bir tanesi. Topyekun bizim bir afet, deprem seferberliğine girmemiz gerekiyor. Olabilecek büyük depremlere daha hazırlıklı hale geliriz.” şeklinde konuştu.