Yok olmaya yüz tutmuş meslekler arasında yer alan kalaycılığı yıllardır şehir şehir gezerek yaşatmaya çalışan usta, eskiyen ve yıpranan bakır kap kacağı elleriyle işlem yaparak yeni görünümüne kavuşturuyor.
Bir zamanlar ara sokaklarda seyyar olarak da yapılan ‘Kalaycılık’ mesleği gelişen teknolojiye yenik düştü. Gelişen teknoloji ve mutfaklarda bakırdan yapılan malzemelerin yerini çelik, alüminyum ve teflon malzemelerin alması ile birlikte kalaycılık mesleği yavaş yavaş yok oluyor. Oğlu ile şehir şehir gezerek, kalaycılık yapan Ahmet Akyüz, kalaya tekrardan merak duyulmaya başlandığını söyledi. Dedesinden babasına, babadan ise kendisine geçen mesleği şimdilerde oğluyla sürdürmeye çalışan Akyüz, 40 yıldır eski eşyaları kalay yaparak yenilediklerini anlattı.
Rotasını Zonguldak’tan Denizli’ye çevirdi
Zonguldak’tan Denizli’nin Çameli ilçesine giden, eskiden siparişleri yetiştirmekte zorlandığını anlatan Akyüz, insanların yeniden rağbet gösterdiğini belirtti. Yurdun birçok yerini aracıyla gezerek mesleğini ve aile geleneğini ayakta tutmaya çalışan Akyüz, kavurucu ateşin başında bir ömrü kendisine teslim edilen bakır kap kacakları kalaylayarak geçirdiğini dile getirdi. Akyüz, elleriyle kararmış kap kacağı yeni görünüme kazandırdığı gibi mesleğinin de tekrardan yaşatılmasını istiyor.
“Bu mesleği, babamın yanında öğrendim”
Çameli’ye her yıl gelerek 40 yıldır kalaycılık yaptığını anlatan Ahmet Akyüz, “ Kalaycılık mesleği benim dedelerimden kalan meslektir. Babamın yanında bu mesleği öğrendim. Daha önce kalaycılığı köyde yapardık. Ailemi geçimini sağlamak için gezerek kalaycılık yapmaya başladık. Ailemle gezerek kalaycılık yapıyoruz. Gittiğim yerlerde bizi tanıyan müşterilerimiz var ve yaklaşık 6 kuşaktır devam ediyoruz. Onların eşyalarını kalaylıyoruz bakır kaptaki sağlık ve lezzetin başka hiçbir kapta olmuyor. Gurbette çalışmak zor oluyor çocuklarımızı özlüyoruz. Bazen 3 ay eve gitmediğimiz oluyor. Geçimizi sağlamak durumundayız” dedi.
“Osmanlıca veya Arapça yazılar bulunan kapları kalaylıyoruz”
Çameli’nde kalayladığı kaplar arasında 200 yıllık bir güğümü kalayladığını belirten Akyüz, “Çoğu zaman tarihi kaplar elimize çok geçiyor. Üzerinde Osmanlıca veya Arapça yazılar bulunan kapları kalaylıyoruz. Kalaycılık mesleği artık bitme evresine geldi. Bizden sonra yapan olur mu bilemiyorum” ifadelerini kullandı.