4 gün önce taşındığı evinde depreme yakalanan ve 47 yakınını kaybeden yüzde 42 engelli İbrahim Ezici, yaşadığı acıları Isparta’da unutmaya çalışıyor.
6 Şubat’ta meydana gelen depremin üzerinden 54 gün geçmesine rağmen yaşanan acılar hala sıcaklığını koruyor. Depremde yakınlarını kaybeden depremzedeler bir yandan hayatlarına kaldıkları yerden devam etmeye çalışırken, bir yandan da kaybettikleri yakınlarının yaslarını tutmaya devam ediyor.
Depreme 4 gün önce taşındığı Malatya’da yakalanan ve Burdur’daki Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı Safahat Öğrenci Yurdunda eski yaşamına dönmeyi bekleyen İbrahim Ezici de onlardan biri. Yeni taşındığı evde depreme yakalanan ve Burdur’da kaldığı yurtta eski yaşamına dönmeyi bekleyen Ezici, o anları, "Biz normalde Adana’da oturuyorduk, Malatya’ya taşındık. Malatya’da beşinci günümde deprem oldu. Eşyalarımızı bile yerleştirmemiştik eve. Birinci depremde uyuyorduk. Felaket bir sarsıntı ile uyandık. Evden nasıl kaçtığımızı bile hatırlamıyorum. Ayağımıza terlik bile giymemişiz. Dışarıda çok fazla kar vardı, çok soğuktu. Dışarıda ateş yaktık bekledik. Biraz bekledikten sonra tekrar içeri girdik. Tam eve girdiğimiz an tekrar sallandı. Sarsıntı ile tekrardan kaçtık, ondan sonrasını hatırlamıyorum. O gün bu gündür ev ne halde, orası ne halde bilmiyoruz. Ama o evden nasıl çıktığımızı bilmiyorum. Ayağımda engelim var. Evden kaçarken düştüm. Hala sırtımda ağrısı devam ediyor. 6 gün orada dışarıda kaldık, sonra buraya geldik. Burası olmasaydı ne yapardık bilmiyorum" sözleri ile anlattı.
Aslen Adıyamanlı olan ve Adana’da yaşayan Ezici, Malatya’ya kendi kültürlerine daha yakın olduğu için taşındığı anlattığı konuşmasında, "Biz Malatya’ya oğlum ve eşim ile gitmiştik. Malatya’da benim kimsem yoktu. Adana’dan Malatya’ya kültür olarak da mesafe olarak da daha yakın olduğu için taşındık. Adana büyük şehirdi, çocuğum orda heba olsun istemedim. Ben emekliyim, oğlum da Adana’da ASKİ’de (Adana Su ve Kanalizasyon İdaresi) çalışıyordu. Bazı nedenlerden dolayı işten çıkmıştı. Biz de dedik oğlan işten çıktı, bu devirde iş bulmak da zor. O yüzden Adana’da ki evimizi satıp Malatya’ya taşındık. Orada da başımıza bu felaket geldi” dedi.
"Sattığım ev de, tutmak için baktığım evler de yerle bir olmuş"
Depremde sattığı evinde tutmaya çalıştığı evlerinde yıkıldığını söyleyen Ezici, “Adıyaman’da bir evim vardı, buraya gelmek için o evi ve Adana’da ki evimi satmıştım. Malatya’ya geldiğimde üç tane eve bakmıştık ama hoşumuza gitmediği için farklı bir ev tuttuk. Bu depremde Adıyaman’daki evim de burada baktığım üç ev de yıkılmış” sözleriyle, Allah’ın onları koruduğunu dile getirdi.
Kaldıkları yurttaki imkanlara da değinen depremzede İbrahim Ezici, “İki üç gün orada bir şey bulamadık ama bunu normal olarak karşılıyorum. Çünkü tek bir yer değil, 10 ilde meydana gelmişti bu deprem. Orada kar vardı, soğuk vardı, biz de kendimizi buraya attık. Allah’a şükürler olsun burada çok rahatım. Bize çok iyi bakıyorlar. Hem yurt müdürlerimize hem de Burdur halkına çok teşekkür ediyorum” diyerek minnettar olduğunu belirtti.
"Benim hiç yakınım kalmadı"
Depremde birçok yakınını kaybeden ve onların yasını tutan Ezici, “Ben bütün kayıplarımı Adıyaman’da verdim. Arkadaşlarımdan, akrabalarımdan 47 yakınımı kaybettim. Çocukluktan beri birlikte büyüdüğüm arkadaşlarımı, halamı, çocukları, torunlarını, dayım, çocukları, amcamın çocukları, ikinci dereceden birçok akrabamı kaybettim. Sayıyorum sayıyorum ama bitmiyor. Hala kayıp olan bir yakınım daha var. Kardeşim de Adıyaman’da yaşıyordu. Onların evleri hasar almış sadece. Şu an Adıyaman’da yurtta kalıyorlar. Hiç akrabam kalmadı anlayacağınız. Şimdi Adıyaman’a gideyim desem kapısını açıp evine gireceğim kimsem yok. Gidersem de annemin, babamın, kardeşimin mezarına gidebilirim, başka da yok" şeklinde konuştu.
"Yüzde 42 engelim sebebiyle malulen emekli olmuştum"
Depremde varını yoğunu kaybeden Ezici, “Ayağımda yüzde 42 engelim var. Yürümekte sıkıntı çekiyorum. Engelim nedeniyle malulen emekli olmuştum. Varımı yoğumu kaybettim. Bir tek emekli aylığım kaldı. Şimdi üç kişi onunla gücümün yettiği bir ev kiralayıp yaşamaya çalışacağız” dediği konuşmasında, artık ne Malatya’ya ne de Adıyaman’a döneceğini, başka bir şehirde bir ev kiralayıp orada yaşamına devam etmek istediğini belirtti.