Van'da hekimler, sağlık çalışanları ve öğrenciler, siyonist işgal rejiminin 7 Ekim'den bu yana Gazze'de gerçekleştirdiği saldırıları protesto etmek ve Filistin halkına destek olmak amacıyla 'sessiz yürüyüş' gerçekleştirdi.
Hekimler ve Sağlık Çalışanlarının başlattığı "Sessiz Yürüyüş” 6. haftasına girdi. Van'ın yanı sıra, İstanbul, Ankara, İzmir ve Edirne gibi 40'tan fazla şehirde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen yürüyüşlerde Gazze’de işlenen katliamlara dikkat çekildi.
Van Valiliği önünde toplanan grup, 'Zulme ve soykırıma dur demek için' yazılı pankartla Cumhuriyet Caddesi üzerindeki Kent Meydanı'na kadar yürüdü. Grup adına meydanda basın açıklaması yapan Dr. Ömer Demir, “İşgal altındaki yeryüzünden Özgür Gazze’ye selam olsun!” dedi.
“7 EKİM’DEN BU YANA GAZZE’DE 98 GAZETECİ ÖLDÜRÜLDÜ”
Siyonist İsrail’in en büyük düşmanının gerçekler ve gerçeğin temsilcilerinin de basın mensupları ve gazeteciler olduğunu belirten Demir, “Türkiye’de; İstanbul Ankara İzmir başta olmak üzere Edirne’den Kars’a 40'tan fazla şehirde aynı anda Filistinli masumların sesi olmak için, Siyonist işgalcilerin katliamını duyurmak ve bu zulme engel olmak için, vicdanlı kalabilmenin hâlâ mümkün olduğunu haykırmak için buradayız! Geçtiğimiz hafta Han Yunus kentine yapılan saldırıdan sonra yaralılar Naser Hastanesi’ne getirildi. İşgalciler hemen bir gün sonra Naser Hastanesi’ni bombardımana tuttu. İsrail, Gazze’deki bombardımanında Fransız Dışişleri Bakanlığı'nın bir çalışanını öldürdü. Fransa hükümeti veya herhangi bir uluslararası yapıdan hala tek bir açıklama gelmedi. Ayrıca Filisin’in işgal altındaki diğer toprakları olan Batı Şeria ve Kudüs’te de İsrail ve yasadışı Yahudi işgalcilerin saldırılarında 301 Filistin’li şehit edildi. İnsanlığın çiğnendiği bu katliamda kimlerin hangi tarafta durduğunu görüyoruz. Mesele kendi çıkarları olunca insanlık ve özgürlük dersi verenler, Gazze’deki vahşeti hangi vicdana sığdırabiliyorlar? İsrail’in Gazze’ye uyguladığı bu soykırımın sesini kısmak için işbirlikçi Yahudi lobisi; Facebook, İnstagram ve diğer sosyal medya ağlarında Gazze’de yaşananları aktaran paylaşımlara erişim kısıtlaması getirdi. Bu zulmü duyuran birçok sosyal medya hesabı haksız yere kapatıldı. Erişim kısıtlamasına gitmeyen Twitter’ı da hedef alan, başta Disney olmak üzere eli kanlı işbirlikçiler, Twitter’a dava açarak bu zulmün duyulmasını engellemeye çalışmaktadır. İsrail’in en büyük düşmanı gerçeklerdir. Gerçeğin temsilcileri de basın mensupları ve gazetecilerdir. İsrail onlarca yıldır gazetecileri hedef almaktayken, sadece 7 Ekim’den bu yana Gazze’de 98 gazeteci öldürüldü. Nerede basın özgürlüğü, nerede dokunulmazlık? Dünyada hakim güç olarak görünenlerin samimiyetini işte buradan okuyabilirsiniz.” ifadelerini kullandı.
“GAZZE HALKI DÜNYANIN GERİ KALANINA “KALP MASAJI” YAPIYOR”
Gazzelilerin sabır ve direnişinin diğer toplumlara örnek olduğunu söyleyen Dr. Demir, “Gazze halkı; hayranlık verici dirayeti, adanmışlığı, sabrı ve cesareti ile dünyanın geri kalanına “kalp masajı” yapıyor. İnsanlığı derin uykusundan uyandırıyor! 8 milyar insan, bir grup azgın işgalcinin pervasızca sürdürdüğü soykırıma daha fazla seyirci kalamaz! Durumu kritik 5000 yaralının acilen tahliye edilmesi için Refah sınır kapısı derhal açılmalıdır! Refah sınırında utanç tümörleri gibi bekleyen insani yardım tırlarının acilen Gazze içine geçişi sağlanmalıdır. 7 Ekim’den bu yana Gazze'de; İşgalci Siyonist İsrail saldırılarında şehit olanların ve kayıpların sayısı; 27 bini geçti! 8.000 çocuk katledildi! 6.200 kadın katledildi! 310 Sağlık çalışanı, 97 Hekim katledildi! Şifa Hastanesi başhekimi, el Awda Hastanesi Müdürü dahil 99 hekim ve sağlık çalışanı işgalciler tarafından tutuklandı. Hastanelerden, ailelerinin yanından gözaltına alınıp kıyafetleri zorla çıkartılarak elleri bağlı şekilde bilinmeyen yerlere götürülüp alıkonulan sivillerin katledildiği haberleri geliyor! İşgal güçleri insanlığa ait tüm değer ve sınırları çiğneyerek katliamlarına devam ediyor! 52.600 konut, 282 okul ve üniversite, 126 hükümet binası, 112 cami, 90 okul ve üniversite binası, 23 Hastane, 53 sağlık ocağı bombalarla tamamen yıkıldı! 102 ambulans imha edildi! 254 bin konut, 200 cami, 3 kilise, 140 sağlık kuruluşu hedef alındı, tahrip edildi ve şu an kullanılamaz durumda! Enkazlar kaldırılamıyor, yaralılara ulaşılamıyor! 7.000 kişi hala kayıp! Kayıpların %70'i çocuk ve kadınlardan oluşuyor!” diye belirtti.
“BU ZULMÜ İŞLEYENLERDEN VE DESTEK OLANLARDAN HESABI SORULACAKTIR”
DSÖ, NATO ve BM’ye seslenen Demir, “Gazze Şeridi'nde yerinden edilen 1 milyon 900 bin Filistin halkı; barınma, gıda, temiz su, ilaç ve sağlık hizmetinden yoksun şekilde yaşam mücadelesi veriyor! 355.000 kişi çeşitli bulaşıcı hastalıklara yakalandı! 1034 kanser veya diyaliz hastası çocuk, 10 bin kanser hastası, 45 bin hamile ve 68 bin emziren kadın bakıma muhtaç halde, kansızlık, kanama ve ölüm riskiyle karşı karşıya! Hastaneler zorla boşaltıldı, artık neredeyse hiçbir sağlık hizmeti verilemiyor. 53 bin yaralı var! Çok Acil tıbbi müdahale yapılmazsa 5000 yaralı için artık çok geç kalınmış olacak! Bu dehşet tabloyu seyreden Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Milletler, Uluslararası İnsan Hakları Örgütleri, NATO... Sizlere sesleniyoruz: İnsan hakları ve uluslararası hukuk kuralları açıkça ihlal ediliyor. Binlerce sivil, kadın ve çocuk acımasızca katlediliyor. Dünya’daki bütün uyarı, yürüyüş, eylem, protesto, kınamalara rağmen İsrail pişkince ve göz göre göre savaş suçu işlemeye devam ediyorken; insanlıktan, vicdandan, hak ve hürriyetten ve ırkçılık karşıtı söylemlerden bahsettiğinizde samimiyseniz, bu zulmü durdurmak için daha neyi bekliyorsunuz? Elbette gün gün kaydettiğimiz bu savaş suçları bir gün karşınıza gelecek, dünyada ve ahirette bu zulmü işleyenlerden ve destek olanlardan hesabı sorulacaktır.” ifade etti.
“KANIKSAMAYACAĞIZ! NORMALLEŞTİRMEYECEĞİZ! SİNDİRİLMEYECEĞİZ”
Zulme karşı durmaya devam edeceklerini vurgulayan Demir, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Bugün 23 Aralık, Rim yavrumuzun doğum günü, yaşasaydı bugün 4 yaşına basacaktı, ama işgalciler tarafından şehit edildi. Rim ve vefat eden diğer bütün çocuklarımız adına, bugünü Dünya Şehit Çocuklar Günü olarak kabul ediyor ve her yıl bu katliamı hatırlamak adına tarihe not düşüyoruz. Buradan tüm dünyadaki hekimler, sağlık çalışanları ve vicdan sahibi insanları harekete geçmeye, bu onurlu yürüyüşte yer alarak zulme karşı durmak adına Sessiz Yürüyüş kervanımızda ses olmaya davet ediyoruz! Kanıksamayacağız! Normalleştirmeyeceğiz! Sindirilmeyeceğiz! Sabırla ve azimle zulme karşı duranlar olacağız!”