Tarih: 28.10.2022 12:26

Tüm erkekleri savaşlarda şehit düşen köyler, Cumhuriyetin kuruluşunun 99’uncu yıldönümünün gururunu yaşıyor

Facebook Twitter Linked-in

Kastamonu’nun Küre ilçesinde, bütün erkeklerin savaşlarda şehit düştüğü için isimleri "Ersizler" ve "Ersizlerdere" olarak kalan iki köyde yaşayan vatandaşlar, Cumhuriyet Bayramı’nın 99’uncu yıldönümünü kutlamanın gurunu yaşıyor. Köyde yaşayan vatandaşlar, şehit düşen dedelerinin isimlerini köy camisinin duvarında yaşatıyor.
Kurtuluş Savaşı’nda en çok şehit veren iller arasında bulunan Kastamonu’nun Küre ilçesine bağlı, o zamanki ismiyle Dereköy’de yaşayan 38 erkeğin hepsi 1. Dünya Savaşı, Trablusgarp Savaşı ve Balkan Savaşları ve Kurtuluş Savaşı döneminde askere alındı. Yıllarca cephelerde savaşarak vatan topraklarını savunan Dereköylü 38 erkek de şehit düştü. Savaşlarda bütün erkeklerin hayatını kaybettiği ilçedeki iki köye, Cumhuriyetin ilk yıllarında ’erkeksiz köy’ anlamına gelen ’Ersizler’ ve ‘Ersizlerdere’ isimleri verildi. Kahramanlık hikayelerinin anlatılmaya devam ettiği ’Ersizler’ ve ’Ersizlerdere’ köylerinde yaşayan vatandaşlar, Cumhuriyetinin ilan edilmesinin 99’ununcu yıl dönümünü kutlamanın gururunu yaşıyor. Vatandaşlar, savaşlarda şehit düşen dedelerinin isimlerini Ersizler köyündeki caminin duvarında yaşatıyor.

“Köyümüzde savaşa gidecek, hatta cenaze namazı dahi kılacak er kalmamış”
Dedelerinin savaşlarda büyük kahramanlıklar gösterdiğini ifade eden Ersizlerdere Kalkınma Eğitim ve Eko Turizm Derneği Başkanı Mustafa Çağır, “Memleketimiz isimsiz kahramanların memleketidir. 1. Dünya Savaşına, Balkan Savaşlarına ve Kurtuluş Savaşına gidenlerin şehit düşmesinden ve köyümüzde savaşa gidecek, hatta cenaze namazı dahi kılacak er kalmamasından dolayı köyümüze Ersizlerdere ismi veriliyor. Burada her evde ayrı bir acı hikaye var, her hanede bir şehit var. Bugün gerçek kahramanlarının hikayesinin olduğu Ersizler ve Ersizlerdere köylerindeyiz. Milli mücadele döneminde 1915-1922 yılları arasında köyümüz İstiklal Yolu güzergahında bulunuyor. Tabii bu güzergah üzerinde olmasından dolayı buradaki erkekleri askere topluyorlar. Köyümüze gelen komutanlar, bölgemizdeki tüm erkekleri cepheye götürüyor. Sadece köylerde bedensel engelliler ve akli dengesi yerinde olmayanlar, birde kadınlar kalıyor. Burada 1915 yılında büyük bir sel oluyor. Küre ile İnebolu’ya birbirine bağlayan tarihi Küre İkiçay köprüsü zarar görüyor. Köprünün tadilatı ve tamiratı için erkek olmadığı için kadınlar bir araya geliyor, yaşlısı genci hepsi bir araya gelip köprünün tamiratını yapıyor ve İnebolu’dan taşınan mühimmat bu şekilde cepheye ulaştırılıyor. İstanbul’dan kaçırılan ve Rusya’dan satın alınan mühimmat, İstiklal Yolu güzergahı kullanılarak cepheye ulaştırılıyor” dedi.

“Atalarımız, namerdin önüne siper olup bu topraklara düşman ayağını bastırmamışlar”
Atalarının kurşunların önüne siper olarak bu topraklara düşman ayağını bastırmadığını ifade eden Çağır, “Başınızda erkek yok, bütün köyün işleri kadınların omuzlarında kalmış ve tarlada çalışacak insan yok, sanayileşmenin olmadığı bir dönem. Halkımız, ülkemiz uzun yıllar savaşın içerisinde kalmış, tabi ki yokluk dönemi, insanlar mısır somağını yiyip elma ve eriği kurutup bunları yiyip hayatta kalabilmişler. Mukaddes değerlerine sahip çıkarak Milli Mücadele Döneminde çok büyük rol oynamıştır bu toprakların evlatları. Geriye dönüp bakmamışlar bile, geride eşimiz, çocuğumuz, annemiz kalmış dememişler. Bunları düşünmeden bu bölgenin tüm erkekleri meçhule gidip namerdin önüne, kurşunun önüne durup bu topraklara düşman ayağını bastırmamışlar” diye konuştu.

“Ecdadımızla gururluyuz”
Dedelerinin kahramanlıklarından dolayı gurur duyduklarını söyleyen Çağır, “Ecdadımız Çanakkale’de, Trablusgarp’ta, Yemen’de birçok cephede savaşmış, milli mücadele de canlarını, kanlarını vermişlerdir. Bizlerde bugün bu vatanda rahat bir şekilde yaşayabiliyorsak, rahat bir nefes alabiliyorsak 100 yıl öncesinde verilen o mücadeleye, o milli mücadelede çekilen eziyetlere, çileye borçluyuz” şeklinde konuştu.

“Bütün büyüklerimizi, erkeklerimizi şehit vermişiz"
Köylerinde cenaze dahi gömecek erkek kalmadığı için köyün kadınlarının çevre köylere giderek yardım istediğini ve bu şekilde cenazelerini defin ettiklerini belirten Küre Ersizler Köyü Muhtarı Nihat Kaya ise, “Kurtuluş Savaşında, Balkan Savaşlarında, cihan harbinde köyümüzdeki bütün erkekler savaşmaya gitmiş, köyümüzde cenaze gömecek, mezar kazacak, cenaze yıkayacak kimse kalmamıştır. Köyümüzün dışından diğer bölgelerden köyümüzde cenaze gömmek için kadınlarımız gidip yardım istemişler. Köyümüzdeki cenazeleri bu şekilde defin etmişler. Bizim büyüklerimizin anlatmasına göre, bu sebeplerden ötürü ersizler yani erkeksizler anlamında köyümüzün ismi kalmış. Bütün büyüklerimizi, erkeklerimizi şehit vermişiz. Bizim dedelerimizin mezarları bile yok, nerede olduklarını dahi bilmiyoruz. Köyümüze bu nedenlerden ötürü elimizden geldiğince Küre ve çevre köylerimizden resmi kayıtlarda olan şehitlerimiz var. Bu resmi kayıtlardaki şehitlerde sanırsam sadece yüzde 15 civarını oluşturuyor. Bizler de ahde vefa olsun diye camimizin duvarında güzel bir satır yakaladık, oraya bir şehitlik yapıp hiç olmazsa dedik ki torun vazifemizi yapalım istedik. Bizlerin böyle bir çalışması oldu. Şükürler olsun bunu da hayata geçirdik. Köyümüzün adı ersizler yani er kalmadığı için ersizler olmuştur” ifadelerini kullandı.

“Bizler, köylülerimiz, hepimiz dedelerimizden gururluyuz”
Aile büyüklerinden birçoğunu şehit verdiğini söyleyen Kaya, “Bizler, köylülerimiz, hepimiz dedelerimizden gururluyuz. Hepimiz büyüklerimizle gurur duyuyoruz. Türkiye’nin hangi ilinden olursanız olun, nerede oturursanız oturun, köyümüzün nüfusuna kayıtlı vatandaşlarımızı buraya bekliyoruz. Gelip şehitlerine, dua etsinler. Atalarının topraklarını ziyaret etmeye davet ediyoruz. Buradaki güzellikleri görmeye çağırıyoruz” dedi.

“Köyde ne kadar erkek varsa hepsi askere gitmiş ve geriye dönen olmamış, bu yüzden köyümüze Ersizlerdere köyü deniliyor”
Milli mücadele yıllarında köylerinde ne kadar erkek var ise hepsinin cepheye savaşmaya gittiğini ve geriye kimsenin dönmediğini anlatan 76 yaşındaki Recep Sarıman da, “Dedemi askere aldıkları zaman askerden bir daha dönmedi. Dedem, yani annemin babası askere gittiği zaman dayımlar bana anlatıyordu, dedem askerde 15 yıl boyunca esir kalmış. Burada ne kadar erkek var ise hepsini askere almışlar. Kurtuluş Mücadelesi zamanında, buradaki erkekleri askere alınca bu köyde erkek kalmamış. Hepsi savaşta şehit olmuş. Bu köyde erkek kalmadığı içinde Ersizlerdere, yani erkeksiz dere diye adı kalmış. Benim dedem de Kurtuluş Savaşı’nda şehit oldu” diye konuştu.



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —