Tarih: 22.10.2022 12:00

Sosyolog Palabıyık: "İmamoğlu seçimlerde aday olabilmek için İYİ Parti’ye, Tanrıkulu ise eş-başkan olmak için HDP’ye geçebilir"

Facebook Twitter Linked-in

Bitlis’te Sosyolog Adem Palabıyık, “Ekrem İmamoğlu seçimlerde aday olabilmek için İYİ Parti’ye, Sezgin Tanrıkulu ise eş-başkan olmak için HDP’ye geçebilir veya gönderilebilir” dedi.
Sosyolog Adem Palabıyık, İHA muhabirine siyaset sosyolojisi açısından gündemle ilgili analizde bulunarak, özellikle son günlerde bazı isimlerin birlikte verdiği karelere ve kullandığı ifadelere dikkat çekti. Parti başkanlarının verdiği fotoğraf karelerine bakıldığında, başkanların siyasal tercihlerin değişebileceğini gördüklerini belirten Palabıyık, “En başından itibaren İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in gözdesi olarak ön planda tuttuğu Ekrem İmamoğlu’nun, İYİ Parti’ye geçmesi kanaatimce an meselesidir. Akşener’e göre Kılıçdaroğlu, zayıf bir lider profili oluşturmakta ve bu tercihin yanlış olacağını düşünmektedir. Muhtemeldir ki İYİ Parti, ABD ziyareti sonrası bazı kararlar aldı ve Kılıçdaroğlu’nun pasifleştirmenin yollarını arayacaktır. Çünkü ABD ziyareti öncesi Akşener bazı tutumlarını netleştirmemişti ama İmamoğlu ile verilen fotoğrafların başka bir anlamı artık yok. İmamoğlu da Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’ndan ziyade Akşener’e bağlı olduğunu neredeyse aşikar olarak beyan edecek vaziyete gelmiş durumdadır. Millet İttifakı’nın diğer ortakları ise bu durumdan oldukça rahatsız. Çünkü Akşener’in gittikçe güçlendiğinin, kendilerinin ise oy kaybettiklerinin farkındalar. Kılıçdaroğlu da bu girişimlere karşın elbette hamle yapacaktır. Siyaset sosyolojisi açısından HDP’yi yanında tutabilmek için kendi partisinden isimleri dahi feda edebilir. Aslında bu pek feda etmek sayılmaz. Çünkü Sezgin Tanrıkulu, zaten HDP’nin bileşeni olarak CHP içindeki görevini sürdürüyor. CHP’deki birçok isim Tanrıkulu’ndan rahatsız. Bu sebepten Tanrıkulu’nun, eş-başkan veya yardımcı olarak HDP’ye gönderilme ihtimalinin ortaya çıkması muhtemeldir. Akşener, anlaşılıyor ki kendi adayını belirlemiş ama Kılıçdaroğlu da oy alabilecek adayın kendisinin olduğunu kanıtlamak için HDP’yi yanında tutmak için her şeyi yapıyor. Tanrıkulu’nun, HDP’de görev alması belki de anlık bir meseledir” dedi.

"HDP de Sezgin Tanrıkulu ismine sıcak bakıyor"
HDP’nin de Sezgin Tanrıkulu ismine sıcak baktığını vurgulayan Palabıyık, “Hatta Mithat Sancar’ın pasif hale gelmesi dahi gündemde. Bu olmasa dahi yardımcılığa veya sözcülüğe getirilebilir. Aldığım duyumlara göre zaten Tanrıkulu’nu kendilerinden biri olarak görüyorlar ve kapatılma ihtimaline karşı Tanrıkulu’ndan faydalanabileceklerini düşünüyorlar. Böylelikle CHP’den gelen birinin bakanlık sürecinde de kendilerine kolaylık sağlama ihtimali ön plana çıkmış ve ‘Millet İttifakı’ böylece HDP’nin adayına itiraz edemeyecek. Tanrıkulu ise bu durumdan gayet mutlu olur. Çünkü kısa süre önce TSK’yı suçlamaktan hiç çekinmedi. Mantıken de CHP’de oluşturduğu rahatsızlık ancak HDP’ye gönderilişi ile telafi edilebilir. Tabi ki bunlar şu an için bölgede konuşulanlar ama buralarda konuşulanların merkezde çoktan konuşulduğu da unutulmamalıdır” ifadelerini kullandı.

“Erdoğan, ön plana çıkan karizmatik liderdir”
Güncel liderlik tartışmaları yönünde yapılan açıklamaları da değerlendiren Palabıyık, “Erdoğan, özellikle icraatları ile ön plana çıkan karizmatik liderdir. Rakip olabilecek isimlerin öncelikle siyasi açıdan kendilerini ispatlamaları gerekir. Şu an muhalefette böyle bir isim mevcut değildir. Bu sebepten Akşener’in, İyi Parti’nin ABD ziyaret sonrasında İmamoğlu ile yan yana gelmesi, Kılıçdaroğlu’nu pasifleştirmek için attığı ilk adım olarak kabul edilebilir. Akşener’in masanın diğer ortaklarını hiçe saydığı ve önemsemediği ortadayken, özellikle DEVA ve Gelecek Partisi’nin oy kaybetmeye başlamaları da ayrı bir tartışma ortaya çıkaracaktır. Muhalefet güç kaybederken, Kılıçdaroğlu ile Akşener’in arasında devam eden adaylık önerileri veya yarış, yakın zamanda ittifakın da sonunu getirebilir. Hali hazırda ‘Millet İttifakı’ hala aday tespit edememişken, İmamoğlu ve Kılıdaçroğlu isimlerinin ön plana çıkması veya çıkarılması tesadüf değildir. ABD’nin kimi istediği konusunda hala ‘Millet İttifakı’ anlaşamadı. Çünkü ABD Kürt bir ismi de aday olarak görmek isteyebilir” diye konuştu.

"ABD, PKK’ya yakın ve Ayasofya’yı yeniden kiliseye çevirecek bir ismi aday olarak istiyor"
ABD’nin en başından itibaren AK Parti’ye karşı olan tavrının net olduğunu belirten Palabıyık sözlerini şöyle tamamladı:
“ABD, muhtemeldir ki yeniden PKK kartını oynayacak, PKK’ya yakın ve hükmedebileceği bir ismi aday olarak görmek isteyecektir. ABD’nin bu tutumunun ittifak içinde nasıl karşılık bulacağı belli değil ama kendisine biat etmeyen hiçbir isim ABD’yi ilgilendirmeyecektir. PKK güdümlü bir ismin veya PKK’ya sıcak bakan bir ismin, ABD için tercih edileceği aşikârdır. Böylelikle Suriye politikası çökmeyecek, Azerbaycan üzerindeki baskıyı artırabilecek ve Rusya’yı Suriye’de pasif hale getirmenin hesaplarını hayata geçirebilecektir. Ayrıca, Yunanistan üzerinde de Türkiye’nin alanını daraltma girişimlerinde bulunarak bazı kabulleri dayatabilecektir. Bunun ilk adımı ise Ayasofya Camisi’nin kiliseye çevrilmesi olacaktır. ABD, böylelikle ‘Millet İttifakı’nı istediği gibi organize edebilir. Bu ihtimallerin hepsi siyaset sosyolojisi açısından öngörülmektedir.”



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —