KARADENİZ BÖLGESİNDE AZALAN TURİST SAYISI
Karadeniz bölgesine özellikle Arap turistlerin ilgisi bu yıl azaldı. Geçmiş yıllarda bölgenin yeşil doğası ve sıcak misafirperverliği ile Arap turistlerin vazgeçilmez destinasyonu olan Karadeniz, bu sene beklenen turist akınına uğramadı. Bu durumun arkasında ise bölgedeki turistik tesislerin belirlediği yüksek fiyat politikalarının olduğu iddia edildi.
TRABZON VE RİZE'NİN DOĞASI TURİST ÇEKMİYOR MU?
Son dönemlerde Trabzon ve Rize'nin doğal güzellikleri, özellikle Arap turistlerin ilgisini çekmeye başlamıştı. Ancak bu yıl esnaf, geçmişte olduğu gibi turistler tarafından yapılan alışverişlerle yüzlerinin güldüğünü söyleyemiyor. Önceki yıllarda bölge esnafı ve turistik alanlar turistlerin getirdiği canlılık sayesinde çiçek gibi açmıştı, fakat bu yıl turistlerin rotalarını başka yönlere çevirdikleri gözlemleniyor.
TÜRSAB'DAN AÇIKLAMA: YÜKSEK FİYAT ŞİKAYETLERİ
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Doğu Karadeniz Bölge Başkanı Volkan Kantarcı, bölgeye gelen turistlerin zaman zaman fiyatlar konusunda şikayetlerde bulunduğunu dile getirdi. Yapılan değerlendirmelerde, bölgenin uygulamış olduğu yüksek fiyat politikasının turist sayısının azalmasında önemli bir etken olduğu belirtildi.
TURİSTLER BAŞKA ÜLKELERE KAYIYOR
Kantarcı, özellikle Körfez ülkelerinden bölgeye gelen turistlerin sayısının azaldığını ve diğer ülkelere kayma eğilimi gösterdiğini açıkladı. Bu durumun altında yatan sebepler arasında, diğer ülkelerin Türkiye'ye kıyasla daha avantajlı vize politikaları ve turistlere sunulan uygun fiyatlı alternatifler yer alıyor. Cement mentioned that moves by countries such as the United Kingdom and Russia to attract Middle Eastern tourists with less stringent visa requirements and direct flights have had an impact.
UZUNGÖL'DE DÜŞÜK DOLULUK ORANLARI
Özellikle Uzungöl gibi dünyaca ünlü turizm noktalarında da bu sezon ciddi düşüşler yaşandı. Bölgedeki otellerin doluluk oranları beklenen seviyelere çıkamadı. Normalde yüksek sezonda yüzde 100'lere varan doluluk oranlarının bu yıl yüzde 60'ın üzerine çıkamadığı, hatta bazı tarihlerde bu oranların çok daha düşük olduğu aktarıldı. Kantarcı, etkilenen bu oranların artarak devam etmemesi ve kayıpların en aza indirilmesi için gereken aksiyonların alınmasının önemine vurgu yaptı.