Tarih: 15.03.2023 15:12

Göz tansiyonu görmeye kaybına neden oluyor

Facebook Twitter Linked-in

Denizli Devlet Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şeyma Mataracı 12-18 Mart Dünya Glokom Haftası nedeniyle glokom (göz tansiyonu) hakkında açıklamalarda bulundu.

Glokomun, göz içi basıncın artışı nedeniyle göz sinirine (optik sinirin) bası yaparak, tahribatı ile sonuçlanan bir göz hastalığı olduğunu ifade eden Uz. Dr. Şeyma Mataracı, sinsi bir hastalık olması dolayısıyla müdahale edilmediğinde zamanla kalıcı görme kaybına neden olabileceğini söyledi. Mataracı: “Göz tansiyonu sinsi bir hastalıktır, çoğu zaman herhangi bir nedenle göz doktoruna gidildiğinde rutin tetkikler sonucu tanı konur. Böyle sinsi bir hastalık olması dolayısıyla müdahale edilmediği sürece görme alanında sürekli bir azalma yaşanır, sonunda görme alanı iyice daralarak görme keskinliği de etkilenerek kalıcı görme kaybına neden olabilir. Bu yüzden glokom hastalığının erken tanı ve tedavi ile kontrol altına alınması kritik bir öneme sahiptir. Glokom nedeniyle oluşan bu tahribat önlenebilir görme kayıplarının en önemli nedenlerinden biridir. Tedavisiz kalan gözlerde vakit geçtikçe beyine sinyal taşıyan hücre ölümü artar. Hastalar görme merkezde etkilenene kadar görme kaybını fark etmez ve bu nedenle göz doktoruna ancak geç dönemde başvururlar” diye konuştu.

Mataracı, glokom belirtilerinin, erken evrelerde kendini göstermezken farklı hastalarda farklı belirtiler görülebildiğini vurgulayarak, “Göz içi basıncının gün içerisindeki değişimine bağlı göz kapağı ve çevresinde ağrıya eşlik eden baş ağrısı, gözde gerginlik ve sertlik hissi, üzerine bastırınca oluşan ağrı hissi, görüş açısının birdenbire veya hızlı bir şekilde kapanması, mide bulantısı, geçici görme bulanıklıkları ve geceleri ışıkların etrafında haleler görülmesi gibi glokom belirtileri hastalar tarafından belirtilmektedir. Ayrıca çocukluk çağında görülen türlerinde ışığa karşı hassasiyet ve gözlerde sulanma gibi belirtiler görülmektedir. Glokomun iki türü diğerlerinden daha çok görülmektedir. Açık açılı olan tür yavaş ve ağrısız bir biçimde ilerlerken uzun süre hiçbir belirti vermeyebilir. Kapalı açılı tür ise bir anda ciddi bir ağrı ve görme kaybıyla belirti verebilir. Glokomun önlenebilir en önemli risk faktörü göz içi basınç yüksekliğidir. Her yaşta görülebilmekle beraber 40 yaş üzeri özellikle 60 yaş üzeri kişilerle risk daha yüksektir. Görme sinirlerinin tahribatı nedeniyle görüşümüzde gerçekleşen hasar geri döndürülemezdir ama kontrol altına alınabilmektedir. Glokom tedavi yöntemleri arasında ilaçla uygulanan tedavilerde hastalık kontrol altında tutulamadığı taktirde diğer yöntemler de uygulanabilmektedir. Göz tansiyonu tedavisi yöntemleri; göz damlaları ve destek olarak ağızdan alınana ilaçlar, lazer tedavileri ve cerrahi müdahaleler, hastalığın ilerlemesini engellemek ve kontrol altında tutmak için uygulanmaktadır” şeklinde konuştu.



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —