Tarih: 05.10.2022 20:28

Eski eşi tarafından silahla yaralanan avukatın davasında mahkeme salonu karıştı

Facebook Twitter Linked-in

Eskişehir’de tartıştığı eski eşi avukat Merve Gül Durmaz ile yoldan geçerken tartışmaya müdahale etmek isteyen Furkan S.’yi tabancayla yaralayan Mete A.’nın yargılandığı davanın ilk celsesinde, katılma talebi bulunan yaklaşık 60 avukat usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle yargılamaya itiraz etti. Mahkeme hakimi ‘mahkeme heyetinin can güvenliğinin tehlikede olduğunu ve alacağı kararların duruşma disiplininin açık bir duruşmaya devam edilmesinin tehdit altında olduğu’ gerekçesiyle duruşmayı erteledi.
Eskişehir’de tartıştığı eski eşi avukat Merve Gül Durmaz (34) ile tesadüfen oradan geçen ve araya girmek isteyen Furkan S.’yi bacağından vurarak yaraladığı iddiasıyla tutuklanan Mete A., ilk kez hâkim karşısına çıktı. Eskişehir 9. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya Eskişehir H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan sanık Mete A. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yöntemiyle katıldı. Duruşmaya olayda yaralanan Merve Gül Durmaz ve Furkan S. ile aralarında Eskişehir Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü adına gelen avukat Zeynep Özcan da yer aldığı çevre illerden de gelen çoğunluğu kadın yaklaşık 60 avukat duruşmada yer aldı.
İddianamenin okunmasının ardından ilk savunmasını yapan sanık Mete A., “Bu olaydan dolayı çok üzgünüm, kızımı babasız bıraktık. Tahliyemi talep ediyorum” şeklinde konuştu. Olay sırasında bacağından yaralanan Furkan S. ise şikayetçi olduğunu belirterek, “Sanık benim sağ ayağıma ateş etti. Ben sanığa ne kadar yakın olduğumu bilmiyorum. Ne kadar mesafeden ateş ettiğini bilmiyorum. Olay nedeniyle şikayetçiyim” ifadelerini kullandı.

“Ben yerde yaralı yatarken, sanık karşıma geçip sigara içmeye başladı”
Mahkemedeki ifadesinde 2 buçuk yıl önce boşandığı sanığın kendisini sürekli olarak taciz ettiğini ve şikayette bulunduğunu söyleyen Merve Gül Durmaz, “Sanık benim 2 buçuk yıl önce boşandığım eşim olur. 2 buçuk yıldır adeta nefes bile aldırmadı. Gerek sözlü gerekse fiziksel tacizlerinden dolayı uzaklaştırma kararları aldık. Ben hiçbir zaman kızımın babasıyla görüşmesine yasak koymadım ancak babası ortak velayet hakkını kötüye kullanarak her zaman evime geldi. Beni devamlı taciz etti. Bununla ilgili de Aile İçi Şiddet Bürosu’na şikâyette bulundum. Defalarca tehdide uğradım. Olay günü arabamı otoparka park ettim. Geldi cama vurup ‘in aşağı konuşacağız’ dedi. Ben de ‘benim seninle konuşacak bir şeyim yok’ dedim. Arabamın içinde gitmesini bekledim. Aradan 2-3 dakika geçti. Dışarı çıktım, çantamı bagajdan aldım. Bu sırada sanık yanıma tekrar geldi, ‘beni takip etmekten yorulmadın mı? Bıkmadın mı? Lütfen gider misin? Yoksa polis çağıracağım’ dedim. Tartışma sırasında ‘seni öldürürüm, gebertirim’ dedi. O sırada seslerimizi duyan ismini sonradan öğrendiğim Furkan bey yarıma geldi. Furkan beye de çıkıştı, Sonra aracının yanına gitti. Kapısını açarak bir şeyler yaptı ve yeniden yanıma gelip Furkan beye ateş etti. Sonra silahı göğsüme doğru tuttu. Ben panikle spor çantamı önüme doğru tuttum. Önce sağ bacağımdan vurdu, sonra sol bacağıma ateş etti. Yaklaşık 4-5 el ateş etmiş olabilir. Çok ateş sesi duydum. Furkan bey ve ben bağırmaya başlayınca insanlar toplandı. Ben yerde yaralı yatarken, sanık karşıma geçip sigara içmeye başladı. İnsanlar bize yardım ettiler. Sanık bu olanları durup izledi” dedi.

Mahkeme heyeti farklı salona geçti
Yargılama esnasında salonda bulunan Türkiye Barolar Birliği Genel Sekreteri Avukat Veli Küçük, Eskişehir Baro Başkanı Avukat Mustafa Elagöz ve diğer avukatlar, mahkeme hakiminin davaya katılma talepleri alınmadan taleplerin reddine karar verdiği gerekçesiyle yargılamaya itiraz etti. Mahkeme tutanağına geçirilen beyanda Avukat Veli Küçük, “Bizim beyanımız alınmadan, katılma talebimiz ve gerekçelerimiz sorulmadan mütalaa almanız ve katılma talebimizi reddetmeniz usule aykırıdır” dedi.
Sonrasında salonda bulunan avukatlar Küçük’ün beyanını alkışladı. Bunun üzerine mahkeme hakimi mahkemenin baskı altına alınmaya çalışıldığı gerekçesiyle avukatların dışarı çıkarılmasına karar verdi. Avukatların tepkileri üzerine hakim, sağlıklı bir karar verilemeyeceği gerekçesiyle saat 16.00 itibariyle duruşmaya ara verdi. Verilen 1 saatlik arada salonu terk etmeyen avukatlara polis ikazda bulundu. Bunun ardından avukatlar kendi aralarında tutanak tutarak yaşananları kayıt altına aldı. Mahkeme hakimi, “mahkeme heyetinin can güvenliğinin tehlikede olduğu, mahkemenin baskı altında olduğu” gerekçesiyle saat 17.00 itibariyle Cumhuriyet Savcısı ve zabıt katibiyle birlikte başka bir salona geçti. Salona başka kimse alınmadı.

Mahkeme heyetinin can güvenliğinin tehlikede olduğu belirtilerek duruşma ertelendi
Mahkeme heyetinin ara kararında, “Mağdur avukatı desteklemek için bulunan ve mahkemenin söz vermemesine rağmen konuşan, mahkemeyi alkışlayan, duruşma disiplinini bozan, 40-50 avukatın bulunduğu, bu kişilerin kolluk görevlilerinin ikazına rağmen salonu boşaltmadıkları, mahkeme heyetinin can güvenliğinin ve alacağı kararların duruşma disiplininin açık bir duruşmaya devam edilmesinin tehdit altında olduğu anlaşılmakla, duruşmaya bugün itibariyle devam edilemeyeceği anlaşıldığından duruşmanın 12 Ekim 2022 saat 09.30’a bırakılmasına kapalı celsede karar verildi” denildi.

“Nasıl bir hakim avukatlardan korkarak can güvenliği tehdidim var diye ara karar kılabilir”
Mahkemenin ara kararının ardından adliye önünde avukatlar eşliğinde açıklama yapan Eskişehir Baro Başkanı Avukat Mustafa Elagöz, “Bizim katılma taleplerimiz ve beyanlarımız daha alınmadan mahkeme hâkimi tarafından savcı mütalaası istenerek katılma taleplerimizin reddine karar verildi. Bu sırada biz tekrar itiraz ettik, çünkü bu yapılan Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun açıkça ihlalidir. Haklı olarak tepki verdik ve sayın savcı da katılma talebinde bulunan avukatlar ve kurum temsilcilerinin beyanı dahi alınmadan katılma taleplerinin reddi yönünde mütalaada bulundu. Savunma hakkımız kısıtlanarak, adil yargılanma hakkı ihlal edilerek mahkemece bu durum zabıt altına alındı. Nasıl bir hakim avukatlardan korkarak can güvenliği tehdidim var diye ara karar kılabilir. Ben 22 yıllık meslek hayatım boyunca böyle bir durumla karşılaşmadım. Böyle bir hukuk olur mu? Kendinize güvenmiyorsanız o cübbeleri giymeyin üzerinize” dedi.
Türkiye Barolar Birliği Genel Sekreteri Avukat Veli Küçük ise, “Meslektaşımızın bu vesileyle bir kez daha yanında olduğumuzu, bundan sonraki duruşmalarda da yanında yer alarak sanığın hak ettiği cezayı alması noktasındaki kararlılığımızı devam ettireceğiz” şeklinde konuştu.



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —