Van'daki Eğitimciler, öldürülen okul müdürü İçin adalet talep ediyor.
ÜLKEDE ŞİDDET OLAYLARINA TEPKİ
Van'da eğitimciler, şiddet olaylarını protesto etmek için bir araya gelerek, İstanbul'da eski bir öğrencisi tarafından öldürülen okul müdürü için düzenlenen ortak basın açıklamasına katılım sağladı. Eğitimciler, meslektaşlarına yönelik saldırıları kınayarak, toplu bir ses çıkardılar. Eğitim-Bir-Sen öncülüğünde gerçekleştirdikleri toplantıda, hayatını kaybeden okul müdürü için ülke genelinde birlik mesajı verildi ve acil önlem çağrısında bulunuldu.
ÖĞRETMENLERE ŞİDDETE KARŞI YASAL DÜZENLEME TALEBİ
Grup sözcüsü ve Memur-Sen Van Başkanı ve Eğitim-Bir-Sen Van Şube Başkanı Mehmet Ali Uca tarafından okunan basın açıklamasında, öğretmenlere yönelik şiddetin kanayan bir yara haline geldiği ve Van'da geçmişte benzer olayların yaşandığı hatırlatıldı. Uca'nın açıklamasında, yapılan saldırılar ve tedbir alınmamasının eleştirildiği ve eğitimcilere karşı gelişen şiddet olaylarının daha büyük trajedilere yol açmaması için hükümetten yasal güvence talep edildi. Eğitimcilerin sesine kulak verilseydi, bugün belki de başka konuların konuşuluyor olabileceği vurgulandı.
ŞİDDETİN ÖNLENMESİ İÇİN ACİL EYLEM ÇAĞRISI
Uca, yaşanan şiddet olaylarının artık münferit olmaktan çıktığını ve ciddi bir toplumsal sorun haline geldiğini belirtti. Şu anda yaşanan acıların, geçmiş ihmal ve umursamazlıkların sonucu olduğunu ifade ederek, gelecekte benzer acıların yaşanmaması için bugün harekete geçilmesi gerektiğine işaret etti. Devletin yükümlülüğünü hatırlatarak, suç işlenmesini önleyici yasal ve idari tedbirlerin acilen alınmasını talep etti. Ayrıca Öğretmenlik Meslek Kanunu'ndaki eksikliklere ve şiddetle mücadelede yeterli adımların atılmadığına dikkat çekti.
ÖLDÜRÜLEN EĞİTİMCİ İÇİN YAPILAN HATIRLATMA VE YASAL GÜVENCE ÇAĞRIS
Eğitimciler olarak şiddete karşı caydırıcı yasal düzenlemeler ve koruma beklediklerini söyleyen Uca, öğretmenlik meslek kanunundaki eksikliklerin giderilmesini ve şiddet olaylarının önlenmesi için derhal harekete geçilmesi gerektiğini ifade etti. Eğitim çalışanlarının hayatlarını kaybetmeye başladığına dikkat çekerek, bu tip olayların son bulmasını istedi. Son olarak, eğitimcilerin yalnızca kınama değil, yasal güvence talep ettiğini söyledi ve iş bırakma eylemleri ile basın açıklamalarının ardından dilekçe kampanyası başlattıklarını duyurdu.
Memur-Sen Van İl Başkanı ve Eğitim-Bir-Sen Van Şube Başkanı Mehmet Ali Uca'nın yaptığı basın açıklamasının tam metninde şu ifadeler yer aldı;
"Kanayan bir yara hâline gelen şiddet olayları ilimizde de bir çok kez yaşanmış; sadece yakın zamanda İpekyolu ilçesi Türk Eczacılar birliği ilkokulunda müdür yardımcısı Burhan Arslan'a ve İpekyolu ilçesi İlknur Ilıcalı ilkokulu müdür yardımcısı Hüseyin Yardım'a yapılan fiziki saldırılar oluşan vehameti gün yüzüne çıkarmaktadır. Eğitim-Bir-Sen olarak yıllardır şiddet olaylarına dikkat çekiyor, tedbir alınması için yetkililere çağrıda bulunuyoruz. Sesimize kulak verilseydi, gereken önlemler zamanında alınmış olsaydı belki de bugün başka şeyler konuşuyor olacaktık. Ancak ne yazık ki birçok konuda olduğu gibi bu konuda da geç kalınmış ve tedbirler alınmamıştır.
Son birkaç yılda yaşanan hadiselere bakıldığında görülecektir ki, şiddet olayları münferit eylemler olmaktan çıkmış, ne yazık ki yaygın bir toplumsal sorun hâline gelmiş; eğitim ve öğretim hizmetlerinin yürütülmesini sekteye uğratacak boyuta ulaşmıştır. Bugün yaşadığımız acılar, dünün ihmal ve umursamazlığının neticesidir. Yarın yaşanmasını istemediğimiz acılar da bugünkü ilgisizliğin sonucu olmamalıdır. Şiddetin, eğitimi tehdit eder boyuta ulaşması, geleceğimizi tehlikeye sokacak boyuta varması, acil ve köklü çözüm bulmayı zaruri hâle getirmektedir. Devlet, kasıtlı şekilde ölüme, yaralanmaya ve zarara sebebiyet verilmesini önlemekle mükelleftir. Devletin bu yükümlülük çerçevesinde, suç işlemekten caydırıcı yasal zemini ve idari şartları tesis ederek yaşam hakkını koruma ve ayrıca buna ilişkin ihlalleri önleyici, bastırıcı ve cezalandırıcı bir infaz mekanizması geliştirme ödevinin hukuk devleti olmanın gereği olduğunu bugün burada bir kere daha hatırlatmak istiyoruz. Bu anlamda bir adım olarak değerlendirilebilecek Meb ve Sendika diyaloğu kapsamında Millî Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin, sendika Genel Başkanlarıyla görüşmek istemiş ve Sayın Bakanın daveti üzerine Genel Başkanımız Sayın Ali Yalçın'la, bakanlıkta bir görüşme gerçekleştirilmiş, görüşmenin ardından ortak basın açıklaması yapılmıştır. Sayın bakanın davetini ve eğitimcilere şiddeti önlemek üzere yapılacağı ifade edilen çalışmalar ile Sayın Bakanın meslek kanununa ilişkin yeni düzenleme konusunda kullandığı ‘şiddete karşı yasal düzenleme’ ifadelerini son derece önemli ve kıymetli buluyoruz. Bunun bir an evvel hayata geçmesinin takipçisi olacağız.
Ölümle sonuçlanmaya başlayan saldırıların son bulması için gereken adımlar ivedilikle atılmalı; eğitimcilere yönelik şiddeti önleme yasası artık çıkarılmalıdır. Öğretmen, memur, hizmetli, şef, şube müdürü demeden tüm eğitim çalışanlarına, kamu görevlilerine yönelen şiddeti bir defa daha lanetliyoruz. Bugüne kadar kamu görevlilerine yönelik gerçekleştirilen tüm şiddet olaylarında tepkimizi en sert şekilde ortaya koyduk. Sendika olarak, geçen yıl hayata geçirilen Öğretmenlik Meslek Kanunu tartışmalarında şiddete yönelik düzenlemeyi talep edip son ana kadar sergilediğimiz ısrarın gereği maalesef yapılmadı. Son olarak şahit olduğumuz vahim olay bizlere gösterdi ki; eğitim çalışanlarına karşı eğitim ve öğretim hizmetinin sunumundan kaynaklı şiddet eylemlerine yönelik cezai ve hukuki tedbirlerin alınması elzemdir. Eğitim çalışanları olarak, şiddete karşı caydırıcı nitelikte münhasıran bir cezai müeyyide getirilmesini, şiddete uğrayana, çalışana da hukuki koruma sağlayacak türden yasal düzenlemelerin acilen yapılmasını istiyor ve bekliyoruz.
Gerekli yasal çalışmaların hızlandırılması amacıyla bizler, Eğitim çalışanlarına yönelik artan şiddet olaylarını önleyecek, caydırıcı olacak, failleri cezalandıracak ve mağdur eğitim çalışanlarına hukuki koruma sağlayacak bir yasal düzenlemenin yapılmasının sağlanması için bugün (10 Mayıs) iş bırakma eylemi gerçekleştiriyor, ülke genelinde basın açıklamaları yapıyoruz. İş bırakma eylemiyle eş zamanlı olarak, 1 hafta sürecek (10-17 Mayıs tarihleri arasında) dilekçe kampanyamızı da başlatmış bulunuyoruz. Sonuç olarak, Eğitimci şiddeti önleyendir, Şiddete maruz kalan olmamalıdır. Eğitimci yol gösterendir, kendisine yol gösterilmemelidir. Eğitimci güvenilirdir, kendisine güvence verilmelidir. Artık kınama değil, yasal güvence istiyoruz"
Kaynak: Van Postası Gazetesi