Tarih: 17.10.2022 12:59

Dr. Dölek, Muş’un 2012’den 2050 yılına uzanan sıcaklık ve yağış trendlerini analiz etti

Facebook Twitter Linked-in

Muş Alparslan Üniversitesi Afet Yönetim ve Uygulama Merkezi Müdürü Dr. İskender Dölek, küresel ısınma etkilerine yönelik yaptığı araştırmalarda, Muş’un 2012’den 2050 yılına uzanan sıcaklık ve yağış trendlerinde 1.5 santigrat derece artış yaşanabileceğini ifade etti.
Muş Alparslan Üniversitesi Afet Yönetim ve Uygulama Merkezi Müdürü Dr. İskender Dölek, küresel ısınmanın etkilerine dikkat çekmek amacıyla bir analiz gerçekleştirdi. Küresel ısınma ve etkileri noktasında tartışmaların devam ettiğini ve küresel ısınma etkilerini ciddi anlamda hissetmeye başladıklarını anlatan Dr. Dölek, “Gelecekte bizi nasıl etkileyeceğiyle ilgili sorulara cevap bulmak adına istatistiksel anlamda bazı çalışmalar yaptık. Muş’un 2012’den 2050 yılına kadar uzanan sıcaklık ve yağış trendlerini oluşturduğumuzda 2050-2051 yılında Muş’un sıcaklıklarının 1.5 santigrat derece olarak ortalama artması bekleniyor. Yağış miktarında da 50 milimetreye yakın bir azalma söz konusu. Bu her ikisini birleştirdiğimiz zaman Muş için ciddi bir meteorolojik kuraklık, bunun devamında hidrolojik ve tarımsal kuraklığı da beraberinde getirilebileceği düşünülebilir. Bu da Muş Ovası’ndaki tarımsal üretimi olumsuz etkileyebilecek unsurlar olarak düşünülebilir” dedi.

“Çok ciddi anlamda su yönetimi politikalarını oluşturmamız gerekiyor”
Ciddi anlamda ölçek büyüterek bütün illeri kapsayacak biçimde kuraklıkla ilgili politikaları gözden geçirmeleri gerektiğini kaydeden Dr. Dölek, “Çok ciddi anlamda su yönetimi politikalarını oluşturmamız gerekiyor. Bunlarla birlikte şehirlerde ve tarımsal anlamda sulamada, vahşi sulamadan vazgeçerek kapalı sistem sulamalara veya damla sulama yöntemlerine geçmemiz gerekiyor. Su israfının önüne geçerek evlerde suların kullanımıyla ilgili çok ciddi farkındalıklar oluşturmamız gerekecek. Eğer trendler bu şekilde devam ederse ciddi anlamda bir kuraklık tehlikesi bekliyor. Artık küresel ısınmanın etkileri hayal olmaktan çıktı, somut yaşadığımız günlük hayatımızı etkileyen olgusal gerçeklere dönüşmeye başladı” diye konuştu.



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —