Tarih: 01.02.2023 15:05
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılmasına ilişkin açıklama
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İsveç boşuna uğraşma, sen benim mukaddes kitabım Kur’an’ın yakılmasına, yırtılmasına ve senin koruma görevlilerinle birlikte bunun yapılmasına müsaade ettiğin sürece biz sizin NATO’ya girmenize evet demeyiz. Finlandiya konusunda bakışımız olumdur" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı’nda konuştu. Erdoğan, 6’lı masanın toplanmaya devam ettiğini, kendilerinin ise meydanlarda olmaya devam ederek, bu hafta Aydın’da olacaklarını belirtti. Eser, hizmet siyasetinde 14 Mayıs seçimlerinde rakip bulamayacaklarının anlaşıldığını ifade eden Erdoğan, "Biz sözümüzü yine milletimize söyleyeceğiz. Yarışımızı yine kendi projelerimizle kendi icraatlarımızla yapacağız. Onlar ülkelerini emperyalistlere peşkeş çekmek için sağ sola göz kırpa dursun, biz ‘Türkiye Yüzyılı’nın inşasına başlayacağız. Açıkladıkları programı ülkelerinin meselelerini çözmek, millete hizmet etmek için değil, batılı efendilerinden aferin almak için hazırladıklarını açıkça ikrar etmekten çekinmiyorlar. Dün göbeğini kaşıyan adam diyerek değerlerine hakaret ettikleri milletin iradesini, bugün tıpış tıpış gidip bize oy vereceksiniz diyerek hiçe sayıyorlar. Esasen biz politika metni diye kamuoyunu önüne çıkan beyanların gerisindeki rövanşist zihniyete yabancı değiliz. Hükümete geldiğimizde vesayet odaklarının bize dayattığı Gezi olaylarında şart olarak önümüze koyulan terör örgütlerinin saldırılarının hedefinde olan uluslararası alanlarda hep diplomatik dille hep karşımıza çıkartılan, kendilerinin siyasi hukuki mecralarda engellemek uğraştıkları ne varsa hepsine bu metin ruhunda mevcuttur. Biz Türkiye Yüzyılı hayali ve hazırlığıyla geleceğe bakarken, bunların milletin kazanımlarına göz dikmek dışında hiçbir niyetlerinin ve heveslerinin olmadığını bu vesileyle bir kez daha gördük" diye konuştu.
"Çankaya Köşkü bizim şahsi malımız değil, tamamıyla milletin malıdır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6’lı masa tarafından açıklanan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin halka açılacağı vaadinde bulunmasına ilişkin, "Biz partimizi kurduğumuz günden beri katıldığımız 15 seçimin tamamını da kazandığımız halde her seçime olduğu gibi 14 Mayıs seçimine de ilk günkü ciddiyetle, ilk günkü azimle, ilk günkü inançla, ilk günkü heyecanla hazırlanıyoruz. Bay Kemal hiç üzülme, bu akşam TRT yayınını Çankaya Köşkü’nde yapacağım. Çankaya Köşkü bizim şahsi malımız değil, tamamıyla milletin malıdır. Aynı şekilde Külliyemiz de yine milletin malıdır. Bunlar seni niye bu kadar rahatsız etti? Ne kadar bu rahatsızlığını sürekli dışa vurdun. Buraya gelen dünya liderleri burayı gördükleri zaman hep burayla iftihar ettiler. Tam aksine güçlü devletler, büyük devletler bu eserlerle büyürler" şeklinde konuştu.
"14 Mayıs’ta milletimiz bir kez daha bu yağmacılara yeter diyecek; sözün de kararın da geleceğin de kendisine ait olduğunu sandıkta ortaya koyacağı iradeyle gösterecektir"
Siyasi hayatları boyunca tek bir seçim kazanamamış olanların şimdiden cumhurbaşkanı yardımcılığı, bakanlık, kurum, rant paylaşma hırsıyla birbirlerini masa altından tekmelemelerinin asıl niyetlerini açıkça ortaya koyduğunu belirten Erdoğan, "Evet, adını doğru koymak lazım. Bunlar ülkenin yönetimine değil, milletin kazanımlarını yağmalamaya talipler. İnşallah 14 Mayıs’ta milletimiz bir kez daha bu yağmacılara yeter diyecek; sözün de kararın da geleceğin de kendisine ait olduğunu sandıkta ortaya koyacağı iradeyle gösterecektir" ifadelerini kullandı.
"Cumhur ile Cumhuriyeti kucaklaştırarak devletimize ve demokrasimize olan güveni çok güçlü daha bir biçimle inşa ettik"
AK Parti olarak 20 yılda en büyük reformları gerçekleşen alanların başında hak ve özgürlükler olduğunu söyleyen Erdoğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Vatandaşına tepeden bakan, farklı kimlikleri tehdit kaynağı olarak gören tek parti faşizmi bakiyesi jakoben anlayışını biz rafa kaldırdık. Cumhur ile Cumhuriyeti kucaklaştırarak devletimize ve demokrasimize olan güveni çok güçlü daha bir biçimle inşa ettik. Sadece bize oy verenlerin değil, 7’den 70’e vatandaşlarımızın tamamının hak ve özgürlük alanlarını genişlettirmeye çalıştık. Bu süreçte özellikle kadınlarımızın siyasette bürokraside, iş dünyasında, akademide ve diğer alanlarda hak ettikleri yeri almalarına özel önem verdik. Tüm bu adımları atarken en büyük desteği kadınlarımızdan alırken en şedit saldırıların da CHP’nin başını çektiği muhalefetten geldiğini gördük. Biz özgürlükleri savunurken CHP ve şürekası yasakların devamı için mahkeme mahkeme dolaşmak dahil her yolu denediler. Meclis’te engelleyemedikleri her türlü özgürlük hamlesi karşısında soluğu ya Danıştay’da ya da Anayasa Mahkemesinde aldılar. Ellerine geçirdikleri tüm fırsatları başörtülü kadınlarımızın haklarını gasp etmek için kullandılar.
Son olarak Bay Kemal bir gece yarısı sosyal medya üzerinden yayınladığı videoyla eski yaraları tekrar kanattı, eski acıları tekrar deşti. Bu çıkışın gerisindeki amacın kadınlarımıza haklarını vermek olmadığını meclis gündemine getirdikleri yasa teklifiyle bir kez daha gördük. Biz de bunun üzerine meseleyi CHP ve zihniyetinin insafına bırakmamak ve kalıcı bir çözüme kavuşturmak için süratli harekete geçtik. Tabii temel hakların anayasa konusu olmaması gerektiği inancımızı mahfuz tutarak ülkemizin geçmişten bugüne yaşadığı acıların bir daha tekerrür etmemesi için kendi teklifimizi hazırladık. Kadınlarımızın hak ve özgürlüklerini güvence alma yanında toplumun taşıyıcı sütünü olan aile kurumunu sapkın akımlardan koruyacak Anayasa değişikliği teklifimizi Cumhur İttifakı olarak Meclis’imizin takdirine sunduk. Şimdi altılı masaya yükleniyorum ve soruyorum; biz kutsal saydığımız aile kurumunu Anayasa teminatı altında parlamentoya sunduk ve aile kurumunu kutsiyeti içerisinde parlamentoya getirirken bu 6’lı masalın içinde olanlar çıkın da açıkça mertçe LGBT’ye kimler savunuyor kimler savunmuyor bunu da söyleyin. Bizim LGBT ile ilgimiz de alakamız da yok. Çünkü biz aileyi kutsamışız. Onu kutlu bir kurum olarak sayıyoruz. Bu kutlu kuruma da herhangi bir sağdan soldan karışık tiplerin yürümesini kabullenmiyoruz ve bizim ailelerimiz tarihinden bugüne o kutsiyeti içerisinde hep gelmiş ve bu anlayışla da bu günlere ve inşallah yarınlara da yürüyecek."
"Gelin Genel Kurul görüşmelerinde vicdanlarınızın sesini dinleyerek Anayasa değişikliği teklifimize evet deyin"
AK Parti’nin tekliflerinin hazırlık aşamasında hiçbir ayrım yapmadan Meclis’te grubu bulunan siyasi partilere gidildiğini, onları da bu sürece katılmaya davet ettiklerini hatırlatan Erdoğan, "CHP ve masadaki ortakları iyi niyetli girişimlerimiz karşısında adeta duvar kesildi. Komisyon görüşmelerinde Anayasa değişikliğinin sulandırmaya kalktılar. CHP’ye, yoldaşlarının sabotaj girişimlerine rağmen teklifimiz Cumhur İttifakı’nın kararlılığı ve net duruşu sayesinde komisyonda kabul edildi. İnşallah yakın bir zamanda Anayasa değişikliği teklifimizin Genel Kurul görüşmeleri başlayacak. Meclis Genel Kurulunda kimin yasakların devamından kimin özgürlüklerinin genişletilmesinden yana olduğu ortaya çıkacak. Sosyal medyadan hak ve hukuk nutuk çekenlerin ne kadar samimi olduğunu da bu vesileyle tekrar göreceğiz. Temennimiz bu düzenlemenin gazi meclisimizin şanına yakışır şekilde 400’ün üzerinde bir oyla kabul edilerek yürürlüğe girmesidir. Milletimizi temsilen bu yüce çatı altında görev yapan hiçbir milletvekilinin ailenin korunmasını ve kadınlarımızın haklarını garanti altına almayı amaçlayan Anayasa değişikliği teklifine hayır demeyeceğine inanıyorum. Aksi yönde tavır sergileyenleri zaten ne milletimiz ne kadınlarımız ne de tarih affeder" diye konuştu.
"Asıl olan adını milletin gönlünde altın harflerle yazdırabilmektir"
"Hep söylediğimiz gibi makamlar ve unvanlar gelip geçicidir" diyen Erdoğan, "Asıl olan adını milletin gönlünde altın harflerle yazdırabilmektir. Meclisimizin bir asrı aşan tarihinde bu çatı altında binlerce milletvekili görev yaptı. Kimi milletin emanetine gerektiğinde canı pahasına sahip çıktı. Kimi de üç günlük çıkarır uğruna ona ihanet etti. Kimi tehditler karşısında dik durdu, kimi de zor görünce korkup kaçtı. Herkes karakterine, şahsiyetine, taşıdığı sorumluluğun büyüklüğüne göre arkasında iyi kötü bir miras bıraktı. Burada bir kez daha tüm milletvekillerine şu çağrıyı yapmak istiyorum; iradenize ipotek konulmasına fırsat vermeyin. Bu tarihi fırsatın elinizden kaçmasına müsaade etmeyin. Kadınlarımıza ve gelecek nesillere karşı mesuliyetinizi yerine getirin. Gelin Genel Kurul görüşmelerinde vicdanlarınızın sesini dinleyerek Anayasa değişikliği teklifimize evet deyin. Böylece milletin ve kadınlarımızın gönlünde mutena bir yer edin" şeklinde konuştu.
"Eğer hakkıyla yerine görevini getirmiyorsan bu millet sana hakkını helal etmez"
AK Parti vekillerinin Genel Kurul’da toplantılara katılmada sıkıntı oluşturduklarını ve bu duruma üzüldüğünün belirten Erdoğan, "Değerli arkadaşlar bu millet kendi kasasından, kendi kesesinden maaşı veriyor ve bu maaşla beraber milletvekili arkadaşlarımız bu görevi yapıyor. Ama Genel Kurul’da eğer yoklamalarda benim milletvekili arkadaşlarım bulunmazsa, ki dün böyle oldu; bu millet hakkını sizlere helal etmez helal etmez. Eğer kim gelmediyse ben de onlara hakkımı helal etmiyorum. Çünkü bu sıradan bir olay değil, eğer milletvekili adayı olmuşsan arkadaş burada görevini hakkıyla yerine getireceksin. Eğer hakkıyla yerine görevini getirmiyorsan bu millet sana hakkını helal etmez ve aldığınız maaşlar haramdır haram, bunu da böyle bilin" ifadelerini kullandı.
NATO’nun genişleme süreci ile ilgili gelişmeleri yakından izlediklerinin altını Çizen Erdoğan, "İsveç boşuna uğraşma, sen benim mukaddes kitabım Kur’an’ın yakılmasına, yırtılmasına ve senin koruma görevlilerinle birlikte bunun yapılmasına müsaade ettiğin sürece biz sizin NATO’ya girmenize evet demeyiz. Finlandiya konusunda bakışımız olumludur. Ama İsveç konusunda olumlu değildir" ifadelerine yer verdi.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —