VANGÖLÜ TV ÖZEL
FETÖ’nün kirli işler ve ilişkiler içerisinde olduğunu, her zaman insanları ve değerleri satarak konumlandığını, masum görünümlü bir çete olduğunu en başından beri bildiğini ve mücadele ettiğini söyleyen Gazeteci Ziya Türk, “Bu mücadelem nedeniyle FETÖ beni hiçbir zaman sevmedi. Allah’ın, ülkemin, devletimin ve halkımızın düşmanlarının beni sevmemesi, asla tesadüf değildir” dedi.
15 Temmuz 2016’da hain terör örgütü FETÖ/PDY’nin kalkıştığı darbe girişiminin, halkın sokaklara çıkması ile başarısız olmasının 5’inci yıl dönümü nedeniyle bir açıklama yapan Gazeteci Ziya Türk, hiçbir zaman terör örgütlerinin bir halkın hakkını korumak için kurulmadığını, aksine dünyayı yönetmek isteyen derin yapıların sömürüsüne zemin hazırlamak üzere maşa olarak kurulduğunu söyledi.
Gazeteci Ziya Türk, Vangölü TV’ye yaptığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
FETÖ GÖZ BOYAYARAK HALKI VE DÜNYAYI KANDIRDI
15 Temmuz akşamında Van’da her gün olduğu gibi normal bir hayat vardı. Akşam 20.00’den sonra televizyonlarda hareketlenmenin olduğu bilgisine ulaştık. Tabi o güne kadar dini cemaat görünümlü olan FETÖ ve ekibi, “insanlara çocuklarınıza dini eğitim, çocukların dereceye girmesi için fen matematik vs. dersler veriyoruz, onları Türkiye ve dünyada iyi bir eğitim vererek iyi üniversitelere yerleştiriyoruz” gibi yalan hayaller kurdurup, türlü şovlarla insanları kendilerine inandırıp, hem çocuklarını hem de paralarını alarak, Türkiye’de ekonomik yönden güç edindiler.
FETÖ HER ZAMAN MENFAAT YAPISI OLDU
FETÖ, geçmişten bu yana aslında bir cemaat yapısı değil, bir menfaat yapısıdır. Cemaatten çok karanlık kirli işler ve ilişkilerle varlığını sürdürdüğüne dair bilgiler söz konusuydu.
15 Temmuz günü somut bir şekilde farklı bir yönleri daha ortaya çıktı. 15 Temmuz’a kadar barış elçisi görünümündeydiler. Eğitim, başarı, iyi insan yetiştirme görünümdeydiler, ancak devletin ve hükümetin dershanelerle ilgili almış olduğu kararlardan sonra, çok farklı bir noktaya geldiler.
FETÖ TAKİYYE KÜLTÜRÜ İLE SAHTEKÂRLIKTA VE KUMPASTA ZİRVE YAPTI
17-25 Aralıkta yargı darbesiyle bir kumpas hazırladılar. Van’da da bazı arkadaşlara Selam-Tevhid davası adı altında bir kumpas hazırladılar. Sanki el-kaide terör örgütü üyesiymiş iddiası ile bazı arkadaşları tutukladılar. Daha sonra bunun FETÖ’nün kumpası olduğu ortaya çıktı ve arkadaşlarımız serbest kaldı. Devlet yetkisi kullanarak FETÖ’nün bu kumpasını hazırlayanlar görevlerinden ihraç edilerek tutuklandılar.
15 TEMMUZ; BARIŞ ELÇİSİ KOSTÜMLÜ FETÖ’NÜN KATİL YÜZÜNÜN DEŞİFRE OLDUĞU GÜNDÜR
FETÖ Türkiye’nin içerisinde amaçlarına ulaşmak için devlet yetkilerini ve imkânlarını kullanarak bir noktaya gelmişti. 15 Temmuz aslında bunun pik yaptığı bir gündü. O akşam İstanbul’da köprüyü tuttular farklı hareketler yapmaya başladılar. Van’da 21.00’den sonra insanlar huzursuzlandı sadece Van’da değil Türkiye’nin genelinde öyle.
Benim kalkışma olduğundan ilk haberim, daha önce devlet bakanlığında basın müşavirliği olarak görev yapan ve Ankara’da ikamet eden bir arkadaşımın arayarak, “Ankara’da patlamalar oluyor, uçaklar uçuyor, bir bilgin var mı” diye sorması ile oldu. Sonra televizyonlara odaklandık. Devamında Türkiye’nin farklı yerlerinde olan arkadaşlarımı olay hakkında bilgi edinmek için aradım. Ankara ve İstanbul ağırlıklı olaylar başlamıştı. Bu sürecin devamında TRT’yi ele geçirdiler silah zoruyla sözde darbe bildirisi okuttular. O sırada Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da bir açıklama yaptı ve halkı sokağa, meydanlara davet etti.
15 TEMMUZ’DA VANLILAR DAVET BEKLEMEDEN SOKAĞA ÇIKTI
Cumhurbaşkanı halkı sokağa davet etmeden önce Van’da hareketlenmeler başlamıştı. Ben arkadaşlarımdan kalkışma bilgilerini aldıktan sonra Cumhuriyet Caddesi’ne çıktım. İlk gördüğüm manzara Halkbank önündeki ATM’de oluşan para çekme kuyruğu oldu. Bazıları sokağa çıkma yasağı olabilir kaygısıyla bankadan para çekiyordu, bir kısmı fırın ve market önünde, bir kısmı da akaryakıt istasyonunda araçlarına yakıt alabilmek için kuyruğa girmişti. Bazı insanlar bir “kısıtlama yasaklama olursa” diye temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyordu. Halkın geri kalanı ise ellerinde Türk bayrağıyla sokağa çıkmaya başlamıştı. Cumhurbaşkanımızın daveti öncesinde Cumhuriyet caddesinde tek tük araçlar geçmeye başladı. Bunların görüntülerini aldım. Daha sonra bu kalabalık arttı. İnsanlar Valilik önündeki Beşyol Meydanında kısmen toplanmaya başladı.
15 TEMMUZ’DA HALK VAN’IN TÜM SOKAKLARINI VE MEYDANLARINI DOLDURDU
Cumhurbaşkanımızın daveti ile cadde ve sokaklar insan ve araç seline dönüştü. Cumhuriyet caddesinde geçen konvoy araç sayısı arttı. Beşyol meydanında toplanan insanlar yürüyerek Van Asayiş Kolordu Komutanlığı’nın bulunduğu Hacıbekir Kışlasına doğru yürüyüşe geçti.
Van’da halk sokağa çıkarak iradesine devletine sahip çıktı darbecilere karşı bir duruş sergiledi. Sadece Beşyol Meydanı’nda değil Van’ın her bir yanında insanlar ellerinde bayraklarıyla sokaklardaydı.
15 TEMMUZ SÖZ KONUSU VATANSA GERİSİ TEFERRUAT SÖZÜNÜN VÜCUT BULMUŞ HALİ
Benim en çok ilgimi çeken şey kalabalığın içerisinde farklı görüşten insanlar da vardı. Aslında 15 Temmuz’da darbecilere karşı Van da dahil bütün Türkiye’de topyekûn halkın karşı durması “söz konusu vatansa gerisi teferruattır” sözünün vücut bulmuş haliydi.
Van’da kolordu komutanı birliğine hakimdi. Aynı zamanda emniyet müdürlüğü tedbirlerini aldı. Vali beyin, valilik makamının ve vali konağının güvenliği alındı. TOMA’lar askeri kışlanın içerisinden bazı hainlerin silah ve araçlarla çıkma ihtimaline karşı Kolordu komutanlığının önünde tedbirler aldı. İl Jandarma Alay Komutanlığı ve diğer askeri birlikleri önünde de Van Emniyet müdürlüğü ekipleri ve Tuşba Belediyesi iş makinaları tedbir aldı. Dolayısıyla bir taraftan darbecilere değil, devletimize bağlı kurumlarımız tedbirler aldı, diğer taraftan da halk sokaklara ve meydanlara akın etti.
VAN’DAKİ TÜM KURUMLAR DEVLETE BAĞLI KALDI, DARBECİLERE KARŞI DURDU
Sevindirici olan taraf Van’da mülki idare olarak devleti temsil eden Vali İbrahim Taşyapan, İl Emniyet Müdürü Mehmet Suat Ekici, Cumhuriyet Savcılığı, Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı, İl Jandarma Alay Komutanlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı başta olmak üzere mülki, emniyet, askeri, adli kurumlar, kentin ve halkın güvenliğini esas alarak, devletimizin ve Cumhurbaşkanımızın yanında yer alarak halkımızla birlikte güçlü bir duruş sergiledi.
15 TEMMUZ’DA PKK ŞEHİR MERKEZİNE HAVAN MERMİSİ ATARAK FETÖ’YE DESTEK OLDU
Bu koordinasyon sayesinde kimsenin burnu kanamadı. O gece halk sokağa çıktı ve çıkarken de Hacıbekir Kışlasına ve İpekyolu İlçe Emniyet Amirliği’ne havan topu ile saldırı yapıldı. FETÖ/PDY terör örgütünün kalkışmasına PKK/KCK terör örgütü mensupları da eşlik ederek Van’da bir provokasyon yapmak istediler. Van’daki devlet yetkilileri ve güvenlik kuvvetleri bir taraftan bu provokasyonları önlemek tedbirler aldı. Diğer yandan bombalı araçla bir saldırı olma ihtimaline karşı halkın toplandığı ve demokrasi nöbeti tuttuğu Beşyol Meydanı’na çıkan bütün yollar TOMA’larla araç girişine kapatıldı.
DEVLET VE HALK VAN’DA TEK YUMRUK OLDU
O dönemin Van Valisi İbrahim Taşyapan ve Emniyet Müdürü Mehmet Suat Ekici bu süreci çok başarılı bir şekilde halka hissettirmeden yönetti. Kendilerini tebrik ediyorum.
İradesine ve devletine sahip çıkmak, hain darbe girişimcilerine karşı duruş sergilemek için sokakta olan AK Partili, HDP’li, CHP’li, MHP’li, SP’li, HÜDA PAR’lı olmak üzere her görüşten insan “Yönetimi eleştirebiliriz, ancak darbeye karşıyız” diyerek birlik ve beraberlik içinde darbecilere karşı dik duruş sergiledi. Bu duruşu ile devletine vatanına ve iradesine sahip çıkan, Türkiye’ye devlet-vatandaş birlik ve beraberliğinin mesajını veren Van halkını da tebrik ediyorum.
Bu duruş demokrasi nöbetlerinin sürdüğü 30 gün boyunca da devam etti.
15 TEMMUZ’UN 5’İNCİ YILINDA HALKIMIZIN DEVLETİNE SAHİP ÇIKIŞINI KUTLUYORUZ
15 Temmuzun beşinci yılını kutluyoruz milletin devletine sahip çıkışını kutluyoruz. Devletin vatandaşı korusun bizi korusun diye devlet yetkisini emanet ettiği, devletin silahlarını emanet ettiği kişilerin vatandaşa, halka ateş açmalarını kınıyoruz.
15 TEMMUZ DEVLETİMİZNİ TERÖR ÖRGÜTLERİNDEN ARINMASINA VESİLE OLDU
Bunlar sadece içerde tek başına hareket eden iktidar hırsına bürünmüş bir grup değildi. Uluslararası güçlerin ülkemizin içindeki maşalarıydı. İslami kimliği, Müslüman kimliğini, inanç kimliğini öne çıkararak, bu kimliklerin arkasında saklanan her türlü kirşi işi yapabilen, her türlü yalanı iftirayı atabilen, uluslararası güçlerin organize ettiği bir terör örgütüydü. Dolayısıyla 15 Temmuz’u “bir musibet bin nasihatten iyi” şekliyle düşündüğümüzde Türkiye’nin böyle bir yapıdan arınmasının startının da verildiği önemli bir dönüm noktası oldu.
TERÖR ÖRGÜTLERİNDEN ARINAN DEVLETİMİZ ÇOK DAHA GÜÇLENDİ
Türkiye Cumhuriyeti Devleti 15 Temmuzdan sonra temizlendi hala da temizlenmeye devam ediyor. Pilot kalmadı, general kalmadı, ordu kalmadı, yönetecek kadro kalmadı, tecrübe kalmadı gibi askeriye ve emniyetteki arınmadan rahatsız olanların eleştirileri oldu. Birileri bunu devletin zayıflatıldığı yönünde hep kullandı. Aksine Türkiye Cumhuriyeti Devleti FETÖ/PDY, PKK/KCK başta olmak üzere tüm terör örgütlerinden arındıkça daha da güçlendi.
TÜRKİYE BÖLGEDE HUZURUN TEMİNATI OLDU
Daha önce ülke içerisinde dahi operasyon yapmakta zorlanan, türlü sıkıntılar yaşayan Türkiye, 15 Temmuz’dan sonra sınırlarının ötesinde operasyon yaparak terörün kökünü kazıdı.
Suriye ve Irak’ta yapılan operasyonlarda, Ermenistan’a karşı Azerbaycan’nın verdiği mücadelede verdiğimiz destekte, Libya’da darbeci ve uluslararası güçlerin piyonu Hafter güçlerine karşı meşru yönetime verilen destek ile silahların susması ve siyasi sürecin başlaması, Doğu Akdeniz’de ve Mavi Vatan’da yürütülen mücadelede Türkiye her zamankinden daha güçlü ve etkili oldu.
Dolayısıyla Türkiye 15 Temmuz’dan sonra yaşadığı arınmayla sadece kendi güvenliğine değil, bölge güvenliğine ve sorun yaşayan ülkelerin güvenliğine olumlu katkılar sundu. Afganistan’da havaalanını koruyoruz. Ürettiğimiz teknoloji Ukrayna’da güvenliği sağlamak için kullanılıyor.
Türkiye artık bölgesinde ve dünyada etkin karar veren, varlığı ile her yere güçlü bir şekilde gidebilen önemli bir aktör haline geldi. Dünyayı yönetmek isteyenler ve uluslararası kuruluşlar bir karar almadan önce “acaba Türkiye ne der” diyerek, ülkemizin duruşunu öğrenmeye ve fikrini almaya çalışıyor.
TERÖR OPERASYONLARINDA ÖZGÜRLÜK GÜVENLİK DENGESİ
Türkiye terör örgütlerinden arınırken demokrasiden vazgeçmeden, özgürlük – güvenlik dengesini koruyarak ulusal ve uluslararası hukuk sistemi içerisinde mücadelesini sürdürdü ve sürdürmeye devam ediyor.
TÜRKİYE TERÖRE BULAŞMAYAN HERKESİN ÖZGÜRCE YAŞADIĞI BİR ÜLKE
Görüşü, fikri, inancı, kültürü ve etnik kimliği ne olursa olsun suça bulaşmayanlar hukuk sistemi içerisinde demokratik olgunlukla hayatlarına devam etti.
MESLEĞİNİ TERÖR ÖRGÜTLERİNE HİZMET ETTİRENLER SUÇUNUN CEZASINI ÇEKİYOR
Suça bulaşanların da mesleği, durumu, konumu ne olursa olsun, ister asker olsun, ister polis olsun, ister gazeteci olsun, ister iş adamı olsun, ister siyasetçi olsun, hukuk nezdinde yargılandı ve gereği yapıldı. Ana davaların bir kısmı bitti, yeni yakalananlar ve yargılananlar da var.
TÜRKİYE KÜLTÜREL ZENGİNLİĞİNİ YAŞATARAK YÜKSELEN BİR DEĞERDİR
İsteğimiz şudur ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti farklı dillerden, farklı etnik kökenlerden, farklı inançlardan insanların hepsinin bir arada, zenginlik içerisinde, yaşam kalitesi yüksek bir şekilde, huzur ve güven içerisinde yaşayabileceği bir adacık olarak varlığını sürdürsün.
RABBİM 15 TEMMUZLARI TEKRAR YAŞATMASIN
Rabbim 15 Temmuzları tekrar yaşatmasın ve İstiklal Marşı yazdırmak zorunda bırakmasın inşallah. Çanakkale’den sonra Türkiye Cumhuriyeti tarihinde 15 Temmuz önemli bir eşiktir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin bağımsızlığını ve istikbalini kendi iradesiyle belirleyerek, geleceğe güçlü bir şekilde yürüdüğü dönüm noktasıdır.
15 Temmuz’u bayram olarak kutluyoruz. Çünkü yükselmeye başladığımız dönem. 15 Temmuz FETÖ’den kurtulduğumuz dönem, devletimizin gizli işgalden kurtarılmaya başladığı dönem olduğu için kutluyoruz. 15 Temmuz’a neden olan hain FETÖ/PYD terör örgütünü ve işbirlikçilerini de kınıyoruz.
Kaynak: Vangölü TV