Tarih: 17.09.2021 16:57

Van Barosu, “Çıplak aramayı kabul etmiyoruz”

Facebook Twitter Linked-in

VANGÖLÜ TV ÖZEL Van Barosundan Avukat Ekin Yeter'in Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevinde yaşadığı sıkıntı ve maruz kaldığı aramaya ilişkin basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya birçokçok Avukat da meslektaşlarına destek amaçlı hazır bulundu. Basın açıklamasını okuyan Van Barosu Genel Sekreteri Avukat Şeyma Şen, “Çiplak aramanin hiç kimseye, hele ki bir avukata yapilmasini asla ve asla kabul etmiyoruz” dedi. Avukat Şen açıklamada şu ifadelere yer verdi; Anayasa’nın da bir parçası olan evrensel hukukun, mutlak olarak yasaklamasına ve insanlığa karşı bir suç olma vasfına rağmen “arama” adı altında yapılan “çıplak arama/ince arama' cezaevlerinin en başta insan hakları sorunu olmaya devam etmektedir. Buna karşın devlet yetkilileri, rutin uygulama haline dönüştürülen çıplak arama/ince arama adı altında işkence ve kötü muamele eylemlerini inkâr etmekte ya da güvenlikleştirme stratejilerine, terör tehlikesi, salgın gibi kavramlara başvurarak işkence ve kötü muamele eylemlerini savunmaktadır. Ne yazık ki insan onuruna aykırı olan bu uygulamalara şimdi de avukatlar maruz bırakılarak suç teşkil eden hukuka aykırı uygulamalar kanıksatılmaya çalışılmaktadır. Geçtiğimiz günlerde müvekkilleriyle görüşmeye giden Van Barosu üyesi Av. Ekin Yeter, Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda çıplak aramaya maruz kalmıştır.  Aynı gün Van T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda avukat-müvekkil görüşmesi yapan Av. Ekin Yeter girişte herhangi bir sorun yaşamamasına rağmen Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna giriş yaparken Kurumunun X-ray cihazı uyarı vermiştir. Bunun üzerine çok hızlı geçtiğini düşünerek, yeniden geçmek istemiş, bu esnada orada bulunan görevli infaz koruma memuru bağıran ses tonuyla “Bu şekilde geçemezsiniz, öyle bir şey yok.” şeklinde sözler sarf etmiştir. Daha sonra Av. Ekin Yeter “Pandemi sürecinde temasınızı azaltmak için ikaz verdirmemeye çalışıyorum.” demiştir. Ancak infaz koruma memurları cihazın ötmesi nedeniyle yeniden geçişi kabul etmemeleri üzerine meslektaşımız “elle aramayı” kabul ederek arama kabinine geçmiştir. Bu keyfi ve insanlık onuruna yakışmayan muamele meslektaşımızı zor durumda bırakmıştır. Meslektaşımız yaşanan bu hak ihlali nedeniyle müvekkiliyle sağlıklı bir görüşme yapamadığı gibi uzun bir süre yaşanan olayın etkisinde kalmıştır. Meslektaşımız Av. Ekin Yeter’e bu şekilde insan onuruyla bağdaşmayan ve hukuka aykırı davranışlarda bulunması, mevzuatın keyfi yorumlanarak çıplak aramanın artık avukatlara yöneldiğini de açıkça ortaya koymuştur. Sonuç olarak, meslektaşımızın maruz kaldığı davranışlar mahremiyetini ihlal eden, moral değerlerini, sosyal kimliğini hedef alan, ruhsal bütünlüğüne zarar veren ve cinsel şiddet boyutlarına ulaşan işkence ve kötü muamele niteliğindedir. Meslektaşımız yaşanan olay neticesinde Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne (CİMER) başvuru yapmıştır. Bu başvurunun ardından Van Cezaevi Savcılığı soruşturma başlatmış, bu soruşturma sürecinde avukatları eşliğinde ifadesini veren meslektaşımız Ekin Yeter sorumlulardan şikayetçi olduğunu belirtmiştir. Gözaltına alınan, cezaevinde hükümlü ve tutuklu bulunanlara yapılan arama biçiminin keyfi, hukuka aykırı, aşağılayıcı veya insanlık dışı muamele veya ceza niteliğinde uygulandığı kamuoyuna yansımış, meslektaşımıza yapılan uygulama ile yurttaşın temsilcisi olan avukatlara da gözdağı verildiği görülmektedir. Hukuka aykırı ve aşağılayıcı fiil niteliğindeki bu tür uygulamalar “hukuk devleti” ilkesi başta olmak üzere hukukun evrensel ilke ve esaslarıyla bağdaşmadığı gibi savunma hakkının da ihlali niteliğindedir. Cezaevlerindeki mahkumlara yönelik çıplak aramaya yönelik hak ihlalleri, müvekkilleriyle özdeşleştirilmek istenen avukatlara da sirayet ettirilmek istenmekte ise de; Bizler, meslektaşımızın karşılaştığı insan onurunu hedef alan bu uygulamanın devamına seyirci kalmayıp cezaevleri girişinde gerek yurttaşların gerek meslektaşlarımızın karşılaştığı bu keyfi tutumların karşısında duracağımızı ve yasal sürecin takipçisi olacağımızı belirtmekle söz konusu keyfi insan onurunu ayaklar altına alan, söylem ve eylem boyutuyla işkence ve kötü muameleye varan uygulamalardan derhal vazgeçilmesini bu uygulamayı gerçekleştiren tüm sorumlular hakkında idari ve cezai yaptırımların uygulanmasını talep ediyoruz.


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —