Van’ın Bahçesaray ilçesinde iki yıl önce meydana gelen ve 42 kişinin şehit olduğu çığ felaketinde yaşanan acılar halen tazeliğini koruyor.
Bahçesaray yolundaki 3 bin rakımlı Karabet Geçidi'nde 2020 yılında ilki 4 Şubat, ikincisi ise 5 Şubat'ta meydana gelen çığ faciasında 11 jandarma, 9 güvenlik korucusu olmak üzere 42 kişi şehit oldu. 84 kişinin de kar yığınından yaralı olarak kurtarıldığı çığ faciasının üzerinden iki yıl geçti ama çığda yakınlarını kaybeden vatandaşların acıları hala tazeliğini koruyor.
Bahçesaray ilçesine bağlı Karapet mevkisinde meydana gelen ilk çığ faciasında arama kurtarma faaliyetlerine katılarak çok sayıda kişiyi kurtaran 'Bozo' lakaplı kahraman Kepçe Operatörü Ömer Orhan, o gün yaşananları İHA muhabirine anlattı. Orhan, “Yaşanan birinci çığdan önce yemekteydik. Beni arayarak çığın geldiğini ve bir minibüse ulaşamadıklarını söyledikleri gibi kepçelerimizi aldık ve gidip arama çalışmalarına başladık. Yaptığımız aramalarda transiti bulduk. Bulduğumuzda araçta hayatını kaybedenler de vardı, hala yaşayan vatandaşlarımız da vardı. Allah rahmet eylesin. Arama kurtarma çalışmalarında iki arkadaşımız da kayıptı. Onlarda çığ gelmeden önce araca zincir takmak için inmişler, çığ onları da alıp götürmüştü. O gün gece yarısına kadar aradık ama iki arkadaşı bulamadık. Soğuk ve tipiden dolayı herkes üşüdüğü için o gece arama çalışmalarını bıraktık” dedi.
“İkinci çığ faciasında şoka girdim”
Sabah saat 10’da tekrar arama kurtarma çalışmalarının başladığını ve tekrar çığın yaşandığı alana gittiklerini aktaran Orhan, “İki arkadaşı arama çalışmalarına devam ettik. Bazı arkadaşlarımız ısınmak için teker yakmıştı ve bende ısınmak için onların yanına gittim. Bir süre sonra kepçeme doğru gittim, arkamdan gelen çalışma arkadaşım Veysi ile istişarelerde bulunduk. Biz konuşurken horultu sesi gelmeye başladı. Horultunun geldiği yöne baktığım gibi çığ beni ters çevirdi ve bir anda üzerime karlar yığıldı. O an şoka girdim. Ne oldu? Nasıl oldu? Her yer beyazdı ve hiçbir şey görünmüyordu. Kepçemin bir kapısında sıkıntı vardı. O kapıyla uğraşıyordum, kapı açılmadı. Veysi ağabeyimle kepçedeydik. Diğer kapıya yöneldim. Biraz tekmeleyince açıldı kapı. Dışarı çıktığımda az önce ateş yakan arkadaşlarımızın hiç biri yerinde yoktu, Aydın ağabeyimiz vardı. Ona baktım oda yoktu. Çığ kepçesini dereye doğru uçurmuş. Oraya doğru koştum. Belki içindedir diye ama camı kırılmış ve hiç kimse içinde yoktu. Aydın ağabeyim orada hayatını kaybetti” diye konuştu.
“Bahçesaray yolu kabus yoluna dönüşüyor”
Yaşanan çığ felaketinin bıraktığı acı halen tazeliğini koruduğunu belirten Orhan, “Hayatını kaybeden arkadaşlarımızın ailelerini gördüğümüzde, bu yoldan geçtiğimizde, çığ alanına geldiğimizde acımız hala taze kalıyor ve tazeliğini koruyacak. Her yıl burada zorlu görev başlıyor, Bahçesaray yolu kabus yoluna dönüşüyor. Öyle bir yol ki, kışın oradan geçen Kelime-i Şehadet getirip öyle geçiyor. Çok zorlu bir yol. Şu an çığ nedeniyle yolumuz kapalı ve kış boyunca yağışlar olduğu müddetçe bu şekilde olacak. Bu nedenle yetkililerden talebimiz, burada bir tünel yapılmasıdır” şeklinde konuştu.