Tarih: 11.10.2022 11:13

3 metrekarelik dükkanda milyonluk değer

Facebook Twitter Linked-in

Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinde yaşayan 58 yaşındaki Ali Sait Özkal, merakı üzerine başladığı antikacılıkta 46 yılı aşkın sürede milyon değerlik süs eşya topladı.

Sur ilçesinde bulunan tarihi Hasan Paşa Hanı’nda 46 yıldır antikacılık yapan Ali Sait Özkal, merakı üzerine köylerden topladığı milyon değerlik süs antika eşyalarını 3 metrekarelik dükkanda satışa çıkardı. Dükkanında Osmanlı döneminden kalan kolyeler, hamaylar ve Ermenilere ait ortalama 300 yıllık bilezikler ve küpeler müşteriler tarafından dikkat çekiyor.

Antikacılığın nesilden nesle geçmesi gerektiğine değinen Özkal, gelen müşterilere sattığı eşyaları çerçeveletip öyle teslim ediyor.
Müşterilerin aldıkları eşyaları dedelerden kalma bir hatıra diye evde sakladığını ifade eden Özkal, dükkanda bulunan antika eşyalarını tarihine değindi. Osmanlı’dan kalma eşyalardan eski Ermeni süs eşyalarına kadar topladığı antikaları dükkanında müşterilere sattığını belirten Özkal, “Eski ermeni işçiliği süs eşyalarımız bulunmakta. Örneğin elimizde tepelik var. Eskiden boyna asılan büyük tepeliklerdir. Nereden bakarsan 200 yıllık bir geçmişi var. 300-400 ve 600 yıllık eşyalar bende mevcut. Antika eşyalarımın çoğu Osmanlı’dan kalma olduğu için maddi ve manevi değerleri çok. Bunların tamirlerini yapıp sergiliyoruz dükkanımızda. Antika eşyalara önem veren müşterilerimize satışa sunuyoruz” dedi.
Köylü mercanı adı verilen kolyenin pek nadir bulunduğuna değinen Özkal, “Balık motifli bu kolyenin 210 yıllık bir geçmişi bulunmakta. Eski insanlarımız bu kolyeyi düğünlerde süs eşyası olarak kullanıyorlarmış. Kendilerine çok değer verdikleri için özenli bir şekilde kemerlerini, kolyelerini, küpelerini ve bilezik gibi süs eşyalarını severlermiş” ifadelerinde bulundu.
Dükkandaki antika eşyaların değerinin bir milyon liradan fazla olduğuna vurgu yapan Özkal, “Bu dükkandaki antika eşyaları müşterilere komple satarsam bir milyondan fazla değer biçilir” diye konuştu.
Eskiden insanların dinlerine çok bağlı olduğu muskasız gezmediklerini söyleyen Özkal, “Eski insanlarımız dine çok bağımlı olduğu için kötülüklerden korunmak için muska yapıp boyunlarına asarlarmış. Bu muskaların içine koyulduğu kaplara hamaylı adı veriliyor. Hem motifinden hem de içindeki muskadan dolayı insanlar kendini güvende hissedermiş. O zamanlar sağlık sektörü gelişmediği için insanlar hamaylıyı taktığında streslerinin alındığına inanıyordu” şeklinde konuştu.


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —