Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Kırık dökük masaların ayak oyunları Türkiye Yüzyılı menziline varmamıza mani olamayacaktır"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İçinde bulunduğumuz asrın ülkemizin ve milletimizin yüzyılı olmasını Allah’ın izni ile kimse engellemeyecektir. Ne yularını emperyalistlerin tuttuğu terör örgütlerinin tehditleri, ne siyaset mühendisliği ürünü kırık dökük masaların ayak oyunları Türkiye Yüzyılı menziline varmamıza mani olamayacaktır" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium’da gerçekleşen Sözleşmeliye Kadro Şöleni’nde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu ülkede kimi sendikaların vesayete uygun ortam hazırlamak için piyon olarak kullanıldığını hatta el altından desteklendiğini gördük. Bu ülkede marjinal yapıların sözcülüğünü yapan, teröristlere aleni destek veren, bölücü örgütün eylemlerini meşrulaştırmak adına kırk dereden su getiren sendikalar gördük. Hasılı; insan hayatını, özgürlüklerini, emekçinin hak ve hukukunu savunmak yerine, iç ve dış güç odaklarına selam duran, vesayetin oyuncağı haline gelmiş sözde sendikalar gördük. Benzer çarpıklıklar üniversitelerden gazetelere, baro ve odalardan siyasi partilere kadar geniş bir yelpazede geçerlidir" açıklamasını yaptı.
Günümüz Türkiyesi’nde artık bu sendikacılık anlayışının hiçbir hükmünün, etkinliğinin ve itibarının kalmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemiz son 20 yılda ayağına vurulan diğer prangalarla birlikte ideolojik sendikacılık zincirinden kurtulmuştur. Hatta hatırlayın seçimler öncesinde ne deniyordu? ’Hiç kimse belediyelerimizden atılamaz’ deniliyordu. Büyükşehir belediyeleri dahil, kapının önüne konan işçilerimizi gördük mü? Gördük. Memurlarımızı gördük mü? Gördük. İşte şimdi onların hepsi tekrar yasal düzenleme ile evet, görevlerinin başına dönecekler" diye konuştu.

"Memur-Sen ile inşallah gelecekte de omuz omuza yürek yüreğe yol yürümeye devam edeceğiz"
Memur-Sen’in 28 Şubat başta olmak üzere tüm antidemokratik girişimlerle daima milletin ve milli iradenin safında yer aldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Demokrasimize kasteden tüm saldırıların üzerinden Memur-Sen camiasıyla birlikte geldik. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi gibi tarihimizin en kritik yönetim reformunu gerçekleştirirken Memur-Sen’in güçlü desteğine şahit olduk. Son 20 yılda vesayetçi sisteme, cuntalara, ihanet çetelerine ve terör örgütlerine karşı verdiğimiz mücadelede desteğini esirgemeyen Memur-Sen’e bir kez daha teşekkür ediyorum. Her mücadelesinde yanında olduğum, her mücadelemizde yanımızda bulduğumuz Memur-Sen ile inşallah gelecekte de omuz omuza yürek yüreğe yol yürümeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

"Sadece bize oy verenlerin hakkını gözetmekle kalmadık"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kucaklayıcı bir siyaset benimsediklerini belirterek, "Son 20 yılda gerçekleşen saldırıları göğüslerken diğer taraftan da milletimizin her bir ferdine hizmet ettik. Kimseyi dışlamadık; kimsenin inancına, hayat tarzına, kılık kıyafetine müdahale etmedik. Sadece bize oy verenlerin hakkını gözetmekle kalmadık. Bize oy versin vermesin tüm vatandaşlarımızın hakkına, hukukuna samimiyetle riayet ettik. Türkiye’nin büyüyen ekonomisinden, güçlenen demokrasisinden herkesin, 85 milyonun tamamının faydalanmasını sağladık. Bu süreçte kamu görevlilerimizin haklarını iyileştiren, talep ve beklentilerini karşılayan adımlar attık" ifadelerini kullandı.

"Devlet vatandaşına borçlu olamaz"
2005, daha sonra 2015 yılında imzalanan toplu sözleşme ile kamu çalışanlarına 2 kez ilave bir derece verildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2007’den itibaren banka promosyonlarının kamu çalışanlarımıza ödenmesini sağlıyoruz. Aynı imkandan son 5 yıldır emekli kamu görevlilerimiz de faydalanıyor. 2007 yılında kamuda geçici işçi olarak görev yapan 214 bin çalışanın sürekli işçi veya sözleşmeli personel statüsüne geçmesini temin ettik. Konut Edindirme Yardımı (KEY), yıllarca vatandaşımızdan kesilen toplam 3,5 milyar liranın günümüz rakamlarıyla toplam 20,3 milyar liranın hak sahiplerine ödemesini biz gerçekleştirdik. Ey CHP, sizler halkımızdan bu paraları topladınız ama biz bunları hemen tıkır tıkır tekrar sahiplerine ödedik. Tasarrufu teşvik hesaplarından toplanan 17,1 milyar lira tutarındaki kaynağın güncel değeriyle 260 milyar lira olarak onları da çalışanlarımıza biz ödedik. Devlet, vatandaşına borçlu olamaz. Şu anda 6’lı masada olanlar var ya onlar süreci gayet iyi bilirler. Devlet borcunu hemen ödemesi lazım. İçlerinde bir tanesi var. Devlet olarak bunu ödeyeceksin diyen benim. Bu talimatı veren benim" ifadelerine yer verdi.
Yargı denetimi dışında kalan uyarma ve kınama disiplin cezalarıyla, yüksek askeri şura ilişik kesme kararlarına mahkeme yolunu açtıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, YAŞ kararları ile TSK’dan ilişiği kesilen subay ve astsubayların haklarının iade edildiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamu görevlileri için toplu sözleşme hakkının 2010 yılında anayasal güvenceye kavuşturulduğunu belirterek, memurların hafta sonu tatillerinde izinsiz şehir dışına çıkma yasağına son verildiğini de hatırlattı.
Aynı unvanda bulunan bütün kamu görevlilerinin ücretlerini eşitleyerek, kurumlar arası ücret dengesinin tesis edildiğini ifade eden Erdoğan, "Engelli vatandaşlarımızın kamuda istihdamını özellikle bir merkez haline getirdik" açıklamasında bulundu.

"Başörtülü kadınlarımızın tüm kamu kurumlarında özgürce görev yapabilmelerini temin ettik"
2011 ve 2013’te yapılan düzenleme ile 300 bini aşkın sözleşmeli personelin kadroya geçirildiğini aktaran Erdoğan, "Şehit yakınlarımıza tanınan istihdam hakkını 1’den 2’ye çıkardık. Terörden etkilenen sivil vatandaşlarımıza da bir istihdam hakkı getirdik. Başörtüsü yasağını ortadan kaldırarak başörtülü kadınlarımızın tüm kamu kurumlarında özgürce görev yapabilmelerini temin ettik" açıklamasını yaptı.
28 Şubat sürecinde başörtüsü sebebi ile görevine son verilen memurlara yeniden kurumlarına atanma imkanı getirildiğini hatırlatan Erdoğan, 2018 yılında yapılan düzenleme ile kamuda görev yapan 725 bin taşeron personelin kadro meselesini çözdüklerini bildirdi.
Tüm kamu görevlilerinin ek göstergesinde 600 puan artış yaparak geniş bir düzenlemeye gidildiğini söyleyen Erdoğan, özellikle ek göstergesi 3 bin 600’e çıkarılan öğretmenler, sağlık çalışanları, polis memurları, din görevlileri, müdür ve müdür yardımcıları ile avukatların emekli aylıklarında yaklaşık 2 bin lira, emekli ikramiyelerinde yaklaşık 70 bin lira artış gerçekleştirdiklerini kaydetti.

"Çalışanlarımızın üzerindeki vergi yükünün ciddi oranda azaltılmasını sağladık"
Öğretmenlik Meslek Kanunu ile eğitim camiasının yılardır hayalini kurduğu bir reformun hayata geçirildiğini söyleyen Erdoğan, "2022 yılında asgari ücretin gelir vergisi ve damga vergisinden istisna tutulmasına yönelik adım attık. Böylelikle kamu görevlilerimiz dahil tüm çalışanlarımızın üzerindeki vergi yükünün ciddi oranda azaltılmasını sağladık. Bugüne kadar küresel ekonomik şatlar nasıl olursa olsun kamu görevlilerimizi enflasyon karşısında asla ezdirmedik. İmkanlarımızı zorlama pahasına ülkemiz ve milletimiz için çalışan tüm kamu personelimize sahip çıktık. Göreve geldiğimiz 2002 yılında en düşük devlet memuru aylığı sadece 392 lira iken biz bunu 2022 yılı temmuzunda 9 bin 105 liraya yükselttik" dedi.
Böylece en düşük memur maşında yüzde 2 bin 223 oranında nominal artış, yüzde 109 oranında da reel artış gerçekleştirdiklerine dikkat çeken Erdoğan, "2002 yılında 578 lira olan ortalama devlet memuru aylığını ise 2022 yılı temmuz ayı itibarıyla 10 bin 932 liraya çıkardık. Aynı durum asgari ücretten emekli maaşlarına kadar her alanda geçerlidir. Türkiye’nin son 20 yılı ücretli çalışanların enflasyon karşısında en güçlü olduğu, asla ezilmediği yıllar olarak tarihe geçmiştir Bundan sonra da, kamu görevlilerimizin ve emeklilerimizin yanında olmayı sürdüreceğiz. Kısaca hatırlattığımız reformları muhalefetin engelleme çabalarına rağmen hamdolsun son 20 yıla sığdırmayı başardık. Bugün de birileri bütün kamu görevlilerimizi tehdit ederken, biz sizler için çalışmaya devam ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

"İçinde bulunduğumuz asrın ülkemizin ve milletimizin yüzyılı olmasını Allah’ın izni ile kimse engellemeyecektir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Muhalefetin çapsızlığı karşısında rehavete ve umutsuzluğa kapılmadan ülkemizin ve milletimizin aydınlık yarınları uğruna gece gündüz demeden koşturup ter döküyoruz. 20 yıldır altyapısını hazırladığımız güçlü ve büyük Türkiye’yi 85 milyon olarak hep beraber inşa etmekte kararlıyız. Türkiye Yüzyılı vizyonumuz; ulaşılması gereken bir ideal değil, aynı zamanda başlangıcını 2023 senesinin oluşturduğu uzun ve kutlu bir yolculuğu da ifade ediyor. Birileri görmek ve kabullenmek istemese de Türkiye Yüzyılı’nın şafağı sökmüş, güneşi doğmaya başlamıştır. İçinde bulunduğumuz asrın ülkemizin ve milletimizin yüzyılı olmasını Allah’ın izni ile kimse engellemeyecektir. Ne yularını emperyalistlerin tuttuğu terör örgütlerinin tehditleri, ne siyaset mühendisliği ürünü kırık dökük masaların ayak oyunları Türkiye Yüzyılı menziline varmamıza mani olamayacaktır. Bunun için önümüzdeki 4-5 aylık kritik süreci çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu.

"Memur-Sen’in 2023 seçimlerinde de haktan ve demokrasiden yana bir duruş sergileyeceğine inanıyorum"
Erdoğan konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü;
"Türkiye’yi eski kötü ve karanlık günlerine geri döndürmek isteyenlerin boş durmadığını ve durmayacağını hepimiz gayet iyi biliyoruz. Hepimiz yapmanın ve inşa etmenin son derece zor, yıkmanın çok kolay olduğunun farkındayız. Yıkım ittifakının ve destekçilerinin hangi niyetleri taşıdıklarını, hangi saik ile hareket ettiklerini kime yaranmaya çalıştıklarını hep birlikte görüyor ve izliyoruz. Kendi siyasi ömürlerini uzatmak dışında hiçbir gayesi olmayan bu paravan yapıdan ülkeye de millete de kamu görevlilerimize de hayır gelmeyeceği açıktır. 2023 seçimleri inşallah Türk siyaset sahnesinin 6’lı masa denilen 6 benzemezin artık kabak tadı veren kavgalarından, entrikalarından, Bizans oyunlarından tamamen kurtuluşumuzun da miladi olacaktır.
Memur-Sen’in bugüne kadar olduğu gibi inşallah da 2023 seçimlerinde de haktan, demokrasiden, kalkınmadan ve özgürlüklerden yana çok güçlü bir duruş sergileyeceğine inanıyorum. Bu noktada her ne olursa hangi sebeple olursa olsun, birlik ve beraberliğimizden kesinlikle taviz vermememiz gerektiğini altını çizmek istiyorum."
Programa Erdoğan’ın yanı sıra; Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve çok sayıda davetli katıldı.