İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser ve beraberindeki heyeti kabul etti. Şeref defterinin imzalanması ve hatıra fotoğrafının çekilmesinin ardından iki bakan, basına kapalı bir toplantı gerçekleştirdi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser ve beraberindeki heyetle Bakanlık makamındaki gerçekleştirilen toplantının ardından, Bakanlık bünyesinde yer alan Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezinde (GAMER) yine basına kapalı bir şekilde heyetler arası toplantı düzenlendi. Her iki toplantıda da iki ülke arasında başta güvenlik olmak üzere pek çok konunun ele alındığı belirtildi. İki bakan, daha sonra ortak basın toplantısı düzenleyerek basın mensuplarının sorularını cevapladı.
Basın toplantısında konuşan Bakan Soylu, terör örgütlerine yönelik tek düşüncenin onları ortadan kaldırmak olması gerektiğini belirterek, “Etrafımızda bir terör devleti kurmak istediler. Bizim buna müsaade etmemiz mümkün değildir. Sınırlarımızı da milletimizi de korumak bizim sorumluluğumuz, ülkemize ve milletimize karşı bizim ödevimizdir” dedi.
“Tüm sorunları ortak bir şekilde çözebilme konusunda irademiz söz konusudur”
Basın toplantısında açıklamalarda bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Almanya ve Türkiye’nin her konuda önemli iki ortak olduğunu belirterek, “Almanya her anlamda ülkemizin önemli ortaklarından birisidir. Bizler de bu vizyonu her iki ülkede devam ettirebilmek adına sorumluluklarımızı ortaya koyuyoruz. Almanya İçişleri Bakanı’na çok teşekkür etmek istiyorum. Göreve geldiği ilk andan itibaren sıkı bir iş birliğimiz, karşılıklı diyaloğumuz, tüm sorunları ortak bir şekilde çözebilme konusunda irademiz söz konusudur. Bugüne kadar 7 ayrı mekanizma oluşturduk ve bu 7 ayrı mekanizma devam ediyor. 8’incinin toplantısını da Aralık ayında gerçekleştireceğiz” ifadelerini kullandı.
“Coğrafyamızın nasıl bir terör belasıyla karşı karşıya kaldığını kendisiyle paylaştık”
Alman mevkidaşı ile birçok konu hakkında görüşmeler yaptıklarını kaydeden Bakan Soylu, “Birçok konuyu olumlu bir şekilde ele aldık. Terörle mücadeledeki ortak bakışımızı tekrar değerlendirdik. PKK, DHKP-C, DEAŞ, FETÖ gibi birçok terör unsurlarıyla ilgili değerlendirmelerimizi ortaya koyduk. Bunlarla ortak bir şekilde mücadele etmenin insanlığı, dünyanın huzurunu ve ülkelerimizin huzurunu ilgilendirdiğini ortaya koyduk. Coğrafyamızın nasıl bir terör belasıyla karşı karşıya kaldığını kendisiyle paylaştık. Enerjiden göçe kadar birçok meseleyi karşılıklı değerlendirebilme fırsatımız oldu. Bu konuda ortak birtakım kararlarımız, değerlendirmelerimiz ve süreç yönetimi konusunda atacağımız adımlar kararlaştırıldı. Asayiş ve uyuşturucu suçlarıyla ilgili konular da ele alındı” ifadelerine yer verdi.
“İş birliğimizin son derece önemli ve öncelikli olduğunu vurguladık”
Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser de görüşmelerin olumlu bir şekilde geçtiğini belirterek, “Görüşmelerimizde iş birliğimizin birçok alanı olduğuna değindik. İç güvenlikten terörle mücadeleye, organize suçun engellenmesinden göçe kadar detaylı bir şekilde değindik. Bu konuda iş birliğimizin son derece önemli ve öncelikli olduğunu vurguladık. Terör saldırılarında son dönemlerde hayatlarını kaybeden insanlar oldu. Bundan dolayı üzüntümüzü ve başsağlığı dileklerimizi ilettim. Türkiye ile bundan böyle de bu mücadelede dayanışma içerisinde olduğumuzu belirttim” değerlendirmesinde bulundu.
“Türkiye’nin çok büyük bir yük altında olduğunu ve 4 milyon mültecinin burada kabul edilip onlara büyük destekler sağlandığını görüyoruz”
Türkiye’nin göç yönetimindeki başarısı hakkında da konuşan Faeser, “Terörle mücadele konusunda Türkiye’nin çabalarını ve girişimlerini büyük bir anlayışla karşılıyoruz. Bütün bu hususlarda alınan önlemlerin orantılı olmasını göz önünde bulundurmak gerekir. Sivillerin korunması gerekir. Şiddetin tırmandırılmaması konusunda da hassas davranılması gerektiğine inanıyoruz. Göç konusunda ise Türkiye’nin mülteciler konusunda sağladığı çabaların çok büyük olduğunu, Türkiye’nin çok büyük bir yük altında olduğunu ve 4 milyon mültecinin burada kabul edilip onlara büyük destekler sağlandığını görüyoruz” şeklinde konuştu.
“Etrafımızda bir terör devleti kurmak istediler”
İki bakan, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. İçişleri Bakanı Soylu, Suriye ve Irak’ın kuzeyinde icra edilen sınır ötesi operasyonlar hakkında sorulan soruya, “Terör örgütlerine yönelik operasyonların tek bir değerlendirmesi olur; terör örgütlerini ortadan kaldırmak. Devletler ve ülkeler meşrudur. Terör örgütleri gayrimeşrudur. Devletlerinin tek bir sorumluluğu vardır, kamu düzenini sağlamak. Bugün bir çocuğumuzla genç bir öğretmenimiz defnediliyor. İstiklal Caddesi’nde masum insanlar öldürüldü. O insanlara hiçbir orantı uygulanmadı. Polonya’ya 2 bomba düştü diye NATO ayağa kalktı. İnsanlar coğrafyalarına, dillerine, dinlere, yaşadıkları bölgelere göre ayrıştırılamaz. Almanya’ya veya Avrupa’nın herhangi bir yerine terör saldırısı olduğunda ne düşülüyorsa, etrafımızdaki coğrafyamıza da bir terör saldırısı olduğunda aynı şeyin düşünülmesini istiyoruz. Etrafımızda bir terör devleti kurmak istediler. Bizim buna müsaade etmemiz mümkün değildir. Sınırlarımızı da milletimizi de korumak bizim sorumluluğumuz, ülkemize ve milletimize karşı bizim ödevimizdir. Bu her ülkenin ve devletin meşru müdafaa hakkıdır” cevabını verdi.
Alman Bakan Faeser ise aynı soruyu, “Biz Türkiye ile dayanışma içerisindeyiz. Bu terör saldırılarının kurbanlarının ve yakınlarının duygularını paylaşıyoruz. Bu tutumumuzu da Türkiye’ye ifade ettik. Türkiye ile terörle mücadele konusunda dayanışma halindeyiz ve yanındayız. Bu mücadele sırasında verilen tepkilerin orantılı olması gerekir. Milletler hukukuna uygun ve sivillerin koruduğu girişimler ve operasyonların olması gerekir” cümleleri ile yanıtladı.
“Hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde bütün bu suçlamaları takip ediyoruz”
FETÖ firarileri Adil Öksüz ile Zekeriya Öz’ün iadeleri hakkında sorulan soruya Alman Bakan Faeser, “Bu somut vakalarla bilgi vermem mümkün değil. Hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde bütün bu suçlamaları takip ediyoruz. Sonuç çıktığında da Türk kurumlarını bilgilendiriyoruz” cevabını verdi.
“Almanya, PKK’yı terör örgütü olarak kabul eden ilk ülkelerden birisiydi”
“PYD ve YPG’nin Almanya tarafından terör örgütü olarak kabul edilmesi için ne gibi adımlar atılacak?” sorusunu Alman Bakan Faeser şöyle yanıtladı:
“Almanya, PKK’yı terör örgütü olarak kabul eden ilk ülkelerden birisiydi. Devletimiz bu konuda son derece tutarlı bir şekilde adımlarını atıyor. Örgütün finans kaynaklarını ortaya çıkarıp kesmek için de elinden geleni yapıyor. Bağlı kuruluşları ve örgütleri de yakından takip ediyor. Bir örgütün terör örgütü olarak sınıflandırılması için hukuk devleti ilkeleri kapsamında bazı kriterler var. Bu kriterleri uygulayarak, belli bir süreci takip ederek bir örgütün terör örgütü olup olmadığına yönelik kararlar verilecektir.”