Bir zamanlar uzun kış gecelerinin vazgeçilmez çerezlerinden biri olan ve şifa kaynağı olarak bilinen iğdenin hem tüketimi hem de iğde ağacı sayısı hızla azalıyor.
Sadece meyvesi değil, yaprağı, çekirdeği ve çiçeklerinin de faydası saymakla bitmeyen iğde ağaçları her geçen gün azalıyor. Manisa’nın Alaşehir ilçesinde çiftçilik yapan 82 yaşındaki Hüseyin Gömleksiz, üzüm bağının kenarındaki iğde ağacına gözü gibi bakarken eskiden herkesin bahçesinde olan iğde ağaçlarının sayısının giderek azaldığını söyledi.
Bir zamanlar uzun kış gecelerin vazgeçilmez çerezi ve vitamin deposu olan iğde meyvesinin üretimi her geçen gün azalıyor. Eskiden her ailenin arazisinde, bahçesinde mutlaka bulunan iğde ağacının faydası ise saymakla bitmiyor. Türkiye’nin hemen hemen her bölgesinde yetişebilen özellikle İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da daha yaygın olarak yetiştirilen İğde ağacının sadece meyvesi değil, yaprağı, çekirdeği ve çiçeklerinin de yararları saymakla bitmiyor.
Üzüm bağının kenarında bulunan İğde ağacına gözü gibi bakan 83 yaşındaki 5 çocuk babası çiftçi Hüseyin Gömleksiz, dedelerinin iğdenin faydalarını saymakla bitiremediklerini ve uzun gecelerde iğdeyi çerez gibi tükettiklerini anlattı.
"Böbrek taşını düşürüyor, öksürüğü kesiyor"
"Eskiden her yerde iğde ağacını görmek mümkündü." diyen Hüseyin Gömleksiz, "Eskiden her arazinin kenarında veya ev önlerinde iğde ağaçlarımız olurdu. Ama bu ağaçları kese kese neslini bırakmadık. Bundan sonra iğdenin yararlarını gören, evlerinin önüne tekrar iğde ağacı dikebilir. Eskiden geceleri ve sofralarımızda çerez olarak kullanırdık. Çocukların nezlesine, gribine, böbrek taşlarını düşürmesi için iğde yedirirdik. Faydası çoktur. İshale iyi gelir böbrek taşlarını düşürür, öksürüğe de iyi gelir, C vitamini açısından çok zengindir." dedi.