Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Gazetecilik Anabilim Dalı Doktora Öğrencisi Mutluhan Çamur, bir dönem pedofiliyi özendirdiği gerekçesiyle medyada tartışılan Netflix yapımı "3 Altında Arcadia Hikâyeleri" adlı çizgi diziyi Sigmund Freud’un ’rüya kuramı’ndan hareketle inceledi. Çamur, çizgi filmde cinselliğin çeşitli semboller aracılığıyla örtük bir biçimde sunulduğunu belirtti.
Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Gazetecilik Anabilim Dalı Doktora Öğrencisi Mutluhan Çamur, "Freud’un Rüya Kuramı Bağlamında Çizgi Filmlerde Cinselliğin Sunumu: 3 Altında Arcadia Hikâyelerine Yönelik Göstergebilimsel Bir Analiz" başlığıyla Journal Of Turkısh Studies dergisinde yayımlanan makalesinde, çalışmaya konu olan çizgi filmde cinselliğin çeşitli semboller aracılığıyla örtük bir biçimde sunulduğunu ve çizgi filmdeki çocuk karakterlerin cinsel haz nesnesi olarak sunulduğunu belirtti.
Ailelere büyük görevler düşüyor
Çizgi filmlerin kültür aktarımı, dil öğrenimi, dostluk, sevgi vb. gibi olumlu işlevlerinin yanı sıra; cinsellik ve şiddet öğelerini de barındırdığını dile getiren Çamur, "Burada ailelere büyük görev düşüyor. Çocukların en fazla tercih ettiği yapımlar olan çizgi filmler başta olmak üzere, herhangi bir medya içeriği çocuklara izletilmeden önce eleştirel bir şekilde değerlendirilmeli. Eğer medya içeriğinin aktardığı mesajlar kendi kültürel değerlerimize uygun değilse veya şiddet ve cinsel öğeler barındırıyorsa çocuklara izletilmemelidir. Tabii çizgi filmlerde aktarılan bu olumsuz mesajlar genelde örtük oluyor ve eleştirel okuma yapamayan ebeveynler tarafından fark edilemiyor" şeklinde konuştu.
Medya okuryazarlığı önemli
Özellikle yayınlanan yabancı yapım çizgi filmlerin Batı felsefesi ve değerinden yola çıkarak şekillendirildiğini ve farklı cinsel temsillerin sunulduğuna dikkat çeken Çamur, bu tür içeriğe maruz kalan çocukların olumsuz yönde etkileneceğinin altını çizdi. Medya metinlerinin eğlendirme, bilgi verme, kamuoyu oluşturma vb. işlevlerinin yanı sıra ideolojik işlevleri de yerine getirdiğini belirten Çamur, "Dolayısıyla çocukların bu olumsuz ve ideolojik metinlerden etkilenmemeleri adına, onlara bir medya metnini nasıl okumaları gerektiğini öğretmeliyiz. Ortaokuldan itibaren dijital medya okuryazarlığı dersi zorunlu olarak verilmelidir. Bu dersi iletişim uzmanları vermelidir" dedi.