Yenibosna’da arkadaşı tarafından öldürülerek fabrikanın kuyusuna atılan ve günler sonra cesedi bulunan Bahtiyar Akçay’ı öldüren Nadir Ün hakim karşısına çıktı. Sanık savunmasında, “Kaçacak yerim yoktu. Kapı tarafında maktul vardı. Çekmecemden silahımı aldım ve ateş ettim. Kaç kez ateş ettiğimi hatırlamıyorum” dedi.
İstanbul Yenibosna’da geçen yıl yakın arkadaşı Nadir Ün (68) tarafından silahla vurulan Bahtiyar Akçay’ın (51) cesedi halı fabrikasındaki kuyuya atılmış ve üzeri betonla kapatılmış halde bulunmuştu. Bahtiyar Akçay’ı öldüren arkadaşı Nadir Ün hakim karşısına çıktı. Bakırköy 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Nadir Ün hazır bulundu. Duruşmaya maktulün kızı Aslıhan Akçay, tutuksuz sanık Mustafa Kemal Alkan ve taraf avukatları katıldı.
“Öfke kontrolüm yok”
Sanık Nadir Ün savunmasında, “Bu olay keşke yaşanmasaydı. Maalesef bu kötü olay yaşandı pişmanım. Maktul kardeşim gibiydi. Maktulle samimiyet kurduk, dostluğumuz ilerledi. Sırlarımızı paylaştık. 12 Eylül 1980’den sonra işkenceler gördüm. Ben 35 yıldır sinir hastasıyım. Bize gelip gidiyordu. 25 bin TL istedi. Erzurum’da ki birinde alacağı olduğunu alınca vereceğini söyledi. 25 bin TL verdim. 26 Mayıs 2021’de öğlen saatlerinde araç almak için İstanbul’a geldi. 28 Mayıs günü sohbet ettiğimiz sırada maktul bana ‘araba alacağım kaç para vereceksin’ dedi. Ben de daha önce borç para aldığını söyleyerek tepki gösterdim. Bana 12 Eylül 1980’de yapılan işkenceyi hatırlattı. Sinirlendim, terbiyesiz seni kardeşim bildim, sırrı mı verdim nasıl konuşuyorsun dedim. Küfür etmedim. Maktul bana küfürler etti. Masa üzerinde bulunan küllüğü aldı. Kaçacak yerim yoktu. Kapı tarafında maktul vardı. Çekmecemden silahımı aldım ve ateş ettim. Kaç kez ateş ettiğimi hatırlamıyorum. Sinir ve şeker hastasıyım. Öfke kontrolüm yok” ifadesini kullandı.
“Kendi kızımı, 42 yıllık eşimi ve çok sevdiğim maktulün ailesini düşündüm”
Maktulü vurduktan sonra 10-15 dakika beklediğini belirten sanık Nadir Ün savunmasının devamında, “Telefon ile polisi arayacaktım. Sonrasında kendi kızımı, 42 yıllık eşimi ve çok sevdiğim maktulün ailesini düşündüm. Polisi aramaktan vazgeçtim. Cesedi bağlayarak bir çuvala koydum. Çuvalı çekerek fabrikanın orada bulunan atık su kuyusuna attım. Yerdeki kanları temizledim. Bana maktulün öldürülmesinde cesedin taşınmasında ve kanların temizlenmesinde yardım eden olmadı. Sonrasında halıları değiştirdim. Halıları yaktırdım. Havalar ısındı kokular geliyor diyerek su kuyususun üzerini kapattırdım. Olaylardan dolayı çok pişmanım” dedi.
“Ben babama bir söz vermiştim, seni bırakmam demiştim”
Nadir Ün’ü aradığını söyleyen Aslıhan Akçay mahkemede, ”Telefonu açtığında bana gülerek kızım nasılsın dedi. Hâlbuki 3 gün önce babamı öldürmüş. Telefonda Nadir Ün’e babama ulaşamadığımı söyledim. Bana 3 gün önce gördüğünü söyledi. Nadir Ün attığı mesajlarla benimle dalga geçti. Babamın başka kadınlarla ilişkisi olduğunu, psikolojik sorunları olduğunu, intihar etmiş olabileceğini söyledi ama şunu hesap etmedi. Ben babama bir söz vermiştim. Seni bırakmam demiştim. Nadir Ün benim anlayamayacağımı düşündü. Benimle dalga geçti. Ben babamı bulmaya kararlıydım” şeklinde konuştu.
Tutuksuz sanık Mustafa Kemal Alkan ise savunmasında, “Benim bu olaylarla hiçbir ilgim yok. Nadir Bey halı değiştirmek için çağırdı. Halıyı değiştirdim. Eşyaların tozunu aldık. Normal temizlikti. Öldürmeye ilişkin görgüm ve bilgim yoktur. Nadir Beyin talimatlıyla halıları çöpün yanına götürerek yaktım. Suç işlediğimden haberdar değilim” dedi.
İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, olay günü saat 16.00 - 17.00 sıralarında henüz tespit edilemeyen bir nedenle tarafların tartıştığı, ardından şüphelinin yanında bulunan ruhsatsız tabanca ile maktulü hedef alarak 6 defa ateş ettiği belirtildi. Olay sonrasında maktulün yüz, göğüs ve omurgalarına isabet eden mermiler nedeniyle hayatını kaybettiği, olayın ardından diğer şüphelinin yardımı ile ofisin hemen yanında bulunan kuyuya çuvalın içine konularak atıldığı iddianamede yer aldı.
İddianamede sanık Nadir Ün’ün ’Kasten Öldürme’ suçundan müebbet hapsi, ’Ruhsatsız Ateşli Silahlarla Mermileri Satın Alma veya Taşıma veya Bulundurma’ suçundan ise 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi talep edildi. Diğer sanık Mustafa Kemal Alkan için ’Suç Delillerini Yok Etme, Gizleme veya Değiştirme’ suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istendi.