Doç. Dr. Faruk Kurhan: “Çocukların algılarını deprem haberlerinden uzak tutmak gerekiyor”
Van YYÜ Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Faruk Kurhan, çocukların felaket haberlerinden uzak tutulması gerektiğini belirterek, “Sosyal medyayı kısıtlamak gerekecektir. Günün belli saatlerinde girer ve bunu çocukların gözlerinin önünde yapmazlarsa çok daha sağlıklı olacağını düşünüyorum” dedi.
Van YYÜ Dursun Odabaş Tıp Merkezi’nde afetzedelere psikososyal destek sunmak üzere kurulan ‘Psikososyal Afet Başvuru Birimi’ hizmet sunmaya başladı. Doğal afetlerden sonra psikososyal destek, iyileştirme sürecinde afetzedeleri rahatlatmak, yönlendirmek, olumsuzluklarla başa çıkma yöntemlerini öğretmekle toplumun kendi normaline dönmesine yardımcı olma gayesiyle açılan birim, bireylerin değişen şartlar sonucu artan gerilimlerinin azaltılması ve sosyal huzurun sağlanmasına da katkıda bulunuyor.
“Uzman ekiplerimiz afetzedelere yardımcı olacak”
İHA muhabirine konuşan Öğretim Üyesi Doç. Dr. Faruk Kurhan, meydana geleden deprem sonrası Van’a göç eden çok sayıda depremzedenin olduğunu hatırlattı. Hastanede afetzedelere psikososyal destek sunmak gayesiyle ‘Psikososyal Afet Başvuru Birimi’ kurduklarını ifade eden Doç. Dr. Kurhan, “Afetzedelerin çok büyük yaraları var. Bölgede depremi yaşayan, göçük altında kalan, yaralanan ve yakınları vefat eden insanların yaralarını bir nebze sarmaya çalışıyoruz. Bu anlamda ilimize göç eden depremzedeler, herhangi bir randevu almadan hafta içi mesai saatleri içerisinde buraya gelip bizden destek alabilirler. Uzman ekiplerimiz yardımcı olacaktır” dedi.
“Her bireyi kendi özelinde değerlendirmek gerekiyor”
Böylesi büyük bir depremin ardından insanların bir şok yaşadığını ve her bireyin buna farklı tepkiler verebileceğinin altını çizen Kurhan, “Çocuklar bu anlamda biraz daha korumasız ve riskli gruplar arasındadır. Diğer taraftan yaşlılar, gebeler, lohusalar, halihazırda psikiyatri tedavi görenler, ağır ruhsal rahatsızlığı olanlar depremden çok fazla etkilendiler. Dolayısıyla her bireyi kendi özelinde değerlendirmek gerekiyor. Çocuklar vurdumduymaz, var olandan bihaber gözükebilirler ama özüne indiğimizde çok farklı tepkilerle karşılaşabiliriz. Tabi bu yetişkinler için de geçerlidir. İlkin biraz umursamaz gibi gözükebilirler ama bir 6 ay, bir yıl sonra travma sonrası stres bozukluğuyla karşımıza gelebilirler. Bu yüzden hastayı değerlendirmek ve olabildiğince deprem bölgesinden uzaklaştırmak, güvenli bölgelere almak, temel insani ihtiyaçlarını giderebilmek, bunun için sıcak yemek, tuvalet, banyo gibi ihtiyaçlarının giderilmesi gerekiyor. Bunlar insanoğlunun psikolojisini etkileyen önemli parametrelerden biridir” şeklinde konuştu.
“Sosyal medyayı kısıtlamak gerekecektir”
Güvenliyse okulların açılması, çocukların okulda derse katılması ve sosyalleşerek oyunlar oynamasının son derece önemli olduğunu ifade eden Kurhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çocukların algılarını deprem haberlerinden uzak tutmak çok iyi olacaktır. Buradan ebeveynlere sesleniyorum; ülkenin diğer bölgesinde bulunan vatandaşların felaket haberlerini izliyor olmaları, belki ne oluyor bitiyor diye izliyorlar ama çocuklar bunlardan çok etkileniyor. Dolayısıyla biraz sosyal medyayı kısıtlamak gerekecektir. Günün belli saatlerinde girer ve bunu çocukların gözlerinin önünde yapmazlarsa çok daha sağlıklı olacağını düşünüyorum.”
(YLM-MSA-Y)