İslam İşbirliği Gençlik Forumu (ICYF) Başkanı Taha Ayhan, Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi’nde düzenlenen toplantıda, “Her türlü nefret söylemini ve İslamofobik anlatıyı ortadan kaldırmak için hem ulusal hem de uluslararası düzeyde koordineli çabalarımızı artırmaya ve güçlendirmeye odaklanmanın ne kadar önemli olduğunu vurgulamalıyız” dedi.
BM Cenevre Ofisi’nde “Uluslararası İslamofobi ile Mücadele Günü” kapsamında İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) BM Cenevre Ofisi Daimi Temsilcisi Nassima Baghli’nin moderatörlüğünde toplantı gerçekleştirildi. Toplantıya ICYF Başkanı Taha Ayhan’ın yanı sıra BM Cenevre Ofisi Genel Direktörü Tatiana Valovaya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha, BM Din ve İnanç Özgürlüğü eski Özel Raportörü Ahmed Shaheed, Avrupa Konseyi Genel Sekreterinin Yahudi karşıtlığı, Müslüman karşıtı nefretle mücadeleden sorumlu özel temsilcisi Alexandre Guessel konuşmacı olarak katıldı.
"Birçok İslamofobik olayın yol açtığı travmaları iyileştirmek için birlikte çalışmamız gerekiyor”
ICYF Başkanı Taha Ayhan yaptığı konuşmada, “Dünyadaki birçok camideki cinayetler, masum Müslümanların komşuları tarafından öldürülmesi, Avrupa ülkelerindeki okullarda devam eden başörtüsü zorbalığı ve en son olarak dünyanın dört bir yanındaki gençlik camiasında çok fazla hayal kırıklığına yol açan Kur’an-ı Kerim’in yakılması da dahil olmak üzere birçok İslamofobik olayın neden olduğu travmaları iyileştirmek için birlikte çalışmamız gerekiyor” dedi. Nefret suçları ve ayrımcılık mağdurlarına yardım etmek, travma yaşayanlara gerekli desteği sağlamak amacıyla ICYF olarak dünya genelinde birçok faaliyet gerçekleştirdiklerini belirten Taha Ayhan, Avrupa ve Kuzey Amerika’daki büyük gençlik topluluğuna ulaşıldığını söyledi. Ayhan 2020 yılında “İslamofobiye Karşı Küresel Gençlik Eylemi”nin başlatıldığını hatırlatarak, “ICYF olarak dini ve kültürel anlayışı, medeniyetler arası diyaloğu ve iş birliğini geliştirmek için ilgili tüm kurumlar ve liderler arasındaki iş birliğini güçlendirmeyi hedefledik. Bir diğer amacımız da İslam’ın ve Müslümanların barışçıl doğası hakkında farkındalığı teşvik etmek ve tüm insanlara karşı hoşgörü ve saygıyı teşvik etmek için çalışmayı teşvik etmektedir. Bu nedenle İslamofobiye Karşı Küresel Gençlik Eylemi, İİT ülkeleri veya Müslüman gençleri için değil, tüm hükümetleri ve uluslararası örgütleri kapsayacaktır” diye konuştu.
"Müslüman gençlerin toplumun çeşitli düzeylerinde marjinalleşme yaşadıklarını biliyoruz"
Gençlerin İslamofobi ile mücadele için küresel bir çaba için birleşmesinin önemli olduğunun altını çizen Ayhan, "Çünkü Müslüman gençlerin toplumun çeşitli düzeylerinde önyargı, ırksal ve ekonomik ayrımcılık ve sosyal ve ekonomik marjinalleşme yaşadıklarını biliyoruz. Bu nedenle genç nüfus, Avrupa, Kuzey Amerika, Asya ve Avrupa’da Müslüman karşıtı duygular yükselirken gelecekleri hakkında küresel olarak derin endişe duymaktadır” dedi.
Ayhan, kültürel ve dini çeşitliliğin saygı, uyumun sürekli ve kurumsal olarak desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak şöyle devam etti:
“Her türlü nefret söylemini ve İslamofobik anlatıyı ortadan kaldırmak için hem ulusal hem de uluslararası düzeyde koordineli çabalarımızı artırmaya ve güçlendirmeye odaklanmanın ne kadar önemli olduğunu vurgulamalıyız. İslami inanç ve geleneklerin doğru ve dürüst yorumları hakkında gerekli anlayış ve farkındalığı artırmak, gençlik toplulukları arasında dinler arası, kültürlerarası ve dinler arası diyaloğu teşvik etmek son derece önemli.”