Sakarya Büyükşehir Ekim kültür sanat etkinlikleri ‘Gül Yetiştiren Adam Rasim Özdenören’ adlı panel ile devam etti.
Sakarya Büyükşehir Belediyesi Ekim kültür sanat etkinlikleri ‘Gül Yetiştiren Adam Rasim Özdenören’ adlı panel ile devam etti. AKM’de yoğun katılımın olduğu panelde Temmuz ayında son yolculuğuna uğurlanan 7 güzel adamın son temsilcisi Rasim Özdenören konuşuldu. Moderatörlüğünü Şair Ercan Yılmaz’ın yaptığı programda Yazar Dr. Serhat Demirel ile Yazar Oğuz Şenses konuşmacı olarak yer aldı.
Rasim Özdenören’in Türkçe’yi büyük bir hassasiyetle kullandığını ifade eden Şair Ercan Yılmaz, “Çok zarif biriydi. Hakikatleri fısıldayarak söylemesi çok etkileyiciydi. Sesini hiç yüksek tonda duymadım. Türk edebiyatının en önemli öykücülerinden biri hiç şüphesiz Rasim Özdenören. Ancak sadece öykücü değil, yelpaze çok geniş. Romandan günlük gazete yazılarına, poetik görüşlere hatta tasavvufi metinlere kadar çok geniş bir yazım alanı vardı. Edebiyat üzerine, öykü üzerine düşünen, zamanın problemlerine yabancı kalmayan, modern zamanları anlamaya çalışan bir isimdi. 80 yaşının üzerinde olmasına rağmen geçmişle sıkışıp kalmamış günceli de yakalayan biriydi. Eleştirel bakış açısına sahipti. Olgulara Müslüman sanatkar tavrıyla bakardı. Her düşünceyi, her bakış açısını anlamaya çalışan bir yapısı vardı” dedi.
Yazar Oğuz Şenses, Özdenören’in Kafa Karıştıran Kelimeler isimli kitabına ilişkin bir sunum yaptı. Kitabının ilk baskısının 1987 yılında yapıldığını aktaran Şenses, “Rasim Özdenören günümüz köşe yazarları gibi değildi. Hal böyle olunca 18’inde bir delikanlının kafa karışıklığından doğan bir deneme çalışmasıydı. 20. baskıya ulaştığını görünce aslında ne kadar başarılı olduğunu görürüz. Deneme ve öykülerin yanı sıra birçok türde kalem oynatmıştır. Asla sabit fikirli birisi değildi. İslam ve batı kültürü ile felsefesini çok iyi bilir, etüt ederdi. Kafa Karıştıran Kelimeler eserinde Tanzimat’tan beri nasıl bir kafa karışıklığında olduğumuzu özetler esasında. Rasim Özdenören, Avrupa dillerini çok iyi tahlil edip bu kelimelerin bizim dilimize girerken nasıl dönüşüme uğrayarak ne şekilde bir kafa karışıklığına yol açtığına da değinmiştir. Irkçılığın, insanları ötekileştirmenin karşısında durup doğuyu da batıyı da anlamaya çalışmıştır, herhangi birisine ön yargılı bakmamıştır. Hem doğu hem batı, ikisini de çok iyi okumuş ve tanımaya çalışmış, sadece batıdan gelene az daha mesafeli durmuştur” diye konuştu.
Dr. Serhat Demirel, “Rasim Özdenören, yakın zamanda kaybettiğimiz çok önemli bir yazar. Son 15 yılda az da olsa hak ettiği ilgiyle buluşabildiğini görebilmek bizim açımızdan memnuniyet verici. Türk düşünce hayatına ve edebiyatına 60 yıla yakın hatta daha fazla sürede emek vermiş bir kişiden, incelikli ve usta bir kalemden söz ediyoruz. Özdenören’in öykücülüğü ve düşünür tarafı öne çıkıyor. 11 farklı öykü kitabı var. Geniş bir okuyucu kitlesine sahip. Yazmaya öyküyle başlıyor ve kendini en iyi ifade edebildiği mecranın öykü olduğunu görüyoruz. Tasavvuf felsefesiyle yakınlığı 80’li yıllarda başlamıştır. Kitaplarında çok somut göstergeler de yer alıyor. Özdenören, yol arketiplerini çok güzel işliyor, pek çok öyküsünde kahraman mekansal değilse bile zihinsel ya da ruhsal bir yolculuğa çıkar” şeklinde konuştu.